Kapitalist sistemin bir nevi doğuşunu ve bu sistemde sürekli farkında olmadan ezilen, köleleştirilen insanları anlatan ve ayrıca tüm dinlerde sadece (illa bir lider, tapılacak yüce güç isteniyorsa insan evladı) Yâradanı tek görüp, devleti yönetmek için makam verdiği, seçtikleri kişileri tapmaması gerektiği, onların millete devlet kaynaklarını düzgün ve eşit şekilde dağıtma görevinde oldugunu anlatıyor.
Ve ayrıca insanın içindeki güç sevdasının bu tapılma ile daha fazlasını istemeye ve kaybetmemek için insanları birçok şeye muhtaç birakacagını sade dille anlatıyor.
Din ve Ayetlerle bütünleşen kitap birlik olursak, düzgün bir devlet yönetimi ile dünya kaynaklarının insanlığa yeteceği gibi aksi durumda ilerleyen zamanda büyük krizlerin olabilecegini de işaret ediyor. Zaten bu zamanda ekonomik kriz kendini baya bir hissettirmeye başladı!
Ve ayrıca
Beslenme
Barınma ve güvenliği sağlayan devlet sayesinde özgür bir birey/topluluk oluşabileceği,( ki doğru ve devletin asıl görevi bu) , böylece kimsenin kimseye karışmadığı fakirse fakir yaşamak, zenginlikse cok çalışma tercihi ile bireysel karar ile hakkımız olan özgürlüğümüz ile hayata devam edileceği güzelce anlatılmış.
İşsiz ya da zengin bireyin , beslenme/barınma/güvenlik korkusu olmazsa, köleleşme olmaz ve özgürce gelişim göstereceği bir toplum oluşabilir ve yaşanacak güzel bir ütopik dünya olamaz mı?
Çok mu zor ya, çok mu.... :)