Yaşam böyleydi.
Aşk diye bir şey varsa, ayrı bir şeydi..
Oysa, yalnızlığın ondurucu aylaklığında, onurlu yaşama biçiminin, bedenin isteğine göre, acıkınca yemek, yalansız sevmek, yasal aşkın uygunsuzluğundan kaçmak için uyuyormuş gibi yapmak..soludukları havanın yarısı, gecelerinin yarısı üstünde hak iddia etmeksizin, bedenleri kendi düşleriyle doyuncaya, sabahları bir başına uyanıncaya değin, bütün bir yatak üstünde yalnız kendilerinin hak sahibi olduklarının bilincine varıyorlardı.