Toplumların ve ufak grupların felakete götüren kararlarının birçok sebebi olabilir: ya bir sorun çıkabileceği öngörülemez, ya geldiğinde farkedilmez, ya farkedildiğinde çözülmeye çalışılmaz, ya da bir çözüm denemesi başarısız olur.
Antik diyardan gelen bir seyyaha rastladım,
Dedi ki:
" Çölün ortasında,
Gövdesiz, kocaman iki taş bacak,
Ve hemen yakınında yarı beline kadar kuma gömülmüş,
Çatık kaşları, kırışmış dudakları
Ve buz gibi alaycı görünümüyle,
Parça parça olmuş,
Taştan bir surat vardı...
Onlara şekil veren o eller ve ruhlarını besleyen o kalp,
Cansız şeylere kazınan tutkuları ne kadar da canlı göstermişti!
Üzerinde ise şu sözler yazılıydı:
Ben kralların kralı Ozymandias...
Şu yaptıklarıma bakın da,
Haddinizi bilin!
Ama koca yıkıntılar arasında saklı kalmış bir harabe,
Ve ucu bucağı görülmeyen, çıplak ve yapayalnız kumlardan başka,
Artık ne kaldı geriye?
Hirbir şey!.."
Bir toplumun bir problemi öngörememesinin bir diğer sebebi, yanlış anoloji ile mantık yürütmesidir. Bilmediğimiz bir durumla karşılaştığımızda, eski bildik anolojilere başvuruyoruz.