Dikkat spoiler içerir.
Callum polislerden kaçarken jet skiden düşer ve bir balıkçı ağına takılır. Tekne kaptanı, çalışanlarının çoğu zaten kaçak olduğu için onu saklar ve borcunu ödeyene kadar ona çalışacağını söyler. Callum da çalışmaya başlar. Eşyalarına bir zarar gelmemiştir. Gary adında bir tayfa ortalarda görünmez. Biraz para kazanmak için Mike adında bir adamın balıklarını taşır ama buzhanede Gary ile karşılaşır. Araba hırsızlığında engellediği Üç Parmaktır. Fotoğrafını çeker ve onu orada kilitler. Zor da olsa oradan kaçan Cal, tekrar Boges'in dayısının bakım yaptığı villada saklanmaya başlar. Winter blog sayfası üzerinden sürekli iletişime geçmeye çalışır. Avukatı hala hatırlayamayan Callum, halası Millicent'in adresini Boges sayesinde bulur ve yola çıkar. Büyük halası bir rahibe olmuştur. Manastıra girer ve onunla konuşur. Çok fazla bilgi elde edemese de bazı belgeleri alır. Ama Sligo'nun adamı Zombriwski onu Manastıra yakalar. Kilise çanı ile onu öldürecekken çan ona çarpar ve kuleden düşüp boynu kırılarak ölür. Oradan polis geldiğinde kaçan Callum, tekrar Boges ile buluşur ve bildiklerini anlatır. Winter ile de görüşen Callum onun sayesinde bilmece Hakkında bazı bilgiler edinir. Büyük amcasının bahsettiği avukat da Oriana De La Force adına çalışmaktadır ve Ormond ile ilgili belgeleri vermek için onu abisinin dükkanına çağırır. Doğum gününde dükkana gider. Cenaze işleri için olan bu dükkanda saldırıya uğrar. Gözünü açtığında bir tabutun içinde bulur kendini. Üzerine toprak atılmaktadır. Acaba buradan kurtulabilecek midir? Bundan sonra neler olacaktır? Keyifle okunan bir roman..
