Bilindiği üzere Karl Marx komünizmin babası. Engels’de öyle, bu esere dokunmuş önemli bir isim.
Kitaba geçecek olursam gerçekten çok önemli konulara değinilmiş. Bir mayısa yakın bir tarihte okumuş olmamın da çok büyük etkisi oldu.
Kitaplıktan çıkartıp altını çizdiğim yerleri tekrardan okuyorum. Anlaşıldığı üzere kült bir eser.
Burjuva toplumu karşısında ezilen işçi sınıfı, emekçilerin sömürülüşü, işçilerin hakları, komünizm hakkında ne düşünüldüğü değil de, gerçekten ne olduğu o kadar güzel anlatılıyor ki...
İnsanlar “komünist” adını duyunca bir irkiliyorlar. Komünizmle alakalı kitap okuduğunuz için komünist olmazsınız. Bir görüşe sahip olmak sizin tercihinizdir. Hatta yeni bilgiler edinmiş olursunuz ve tanırsınız.
Bu kitabı isminden ve “Karl Marx” adının geçmesinden dolayı okumayan insanlar, Gazap Üzümlerini ve Martin Eden’ı okuyup da genellikle çok beğenen insanlardır. Halbuki “Komünist Manifesto’yu” okumuş olanlar, Martin Eden'ı daha iyi anlayacaktır. Elinizden düşürmediğiniz Nazım Hikmet ve Sabahattin Ali kitapları, bu ön yargıyla yaklaşılan komünizm yolunda yürümüş yazarların kitaplarıdır. Kitaplarında da bunları belirtip, faşizme ne kadar karşı oldukları bilinir.
Kitabı okuduktan sonra sisteme bakış açınızı sorgulayacaksınız. İyi okumalar dilerim. :)