Komutan ve Nitelikleri Sözleri ve Alıntıları

Komutan ve Nitelikleri sözleri ve alıntılarını, Komutan ve Nitelikleri kitap alıntılarını, Komutan ve Nitelikleri en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Esir Yunan eri Atatürk'e: - Siz binbaşı mısınız? diye sormuş, Atatürk'ten aldığı cevap "hayır" olmuştu. Sorusuna devam eden Yunanlı er: - Yarbay mısınız? Hayır. - Albay mısınız? Hayır. - Tümgeneral misiniz? Hayır. - Peki o halde siz nesiniz? - Ben Mareşal'ım ve Türk Ordularının Başkomutanıyım. Bu cevap üzerine çok heyecanlanan ve şaşıran Yunanlı er: - Ben, bir Başkomutanın muharebe hattına bu kadar yaklaşacağını hiç düşünmemiş ve komutanlarımdan da böyle bir şey duymamıştım, diyebilmiştir.
Sayfa 39 - Genelkurmay Basımevi, AnkaraKitabı okudu
Komutan ve kıta ayrılmaz bir bütündür.
Savaş elbette muharebe sahasında kazanılır. Ancak, barış zamanında eğitimini, atışlarını ve diğer hazırlıklarını yapmayan bir kıta savaşta hiçbir zaman başarı kazanamaz. Büyük askerlerin söylemiş olduğu gibi: "Savaş önce kışlada kazanılır." Bir kıtayı barış zamanında, yani kışlasında eğiten, yetiştiren, her türlü hazırlıkları tamamlatan ve ona savaş gücünü kazandıran kimse, o kıtanın komutanıdır.
Sayfa 49 - Genelkurmay Basımevi, AnkaraKitabı okudu
Reklam
26 AĞUSTOS 1922
Esir Yunan eri Atatürk'e: - Siz binbaşı mısınız? diye sormuş, Atatürk'ten aldığı cevap "hayır" olmuştu. Sorusuna devam eden Yunanlı er: - Yarbay mısınız? Hayır. - Albay mısınız? Hayır. - Tümgeneral misiniz? Hayır. - Peki o halde siz nesiniz? - Ben Mareşal'ım ve Türk Ordularının Başkomutanıyım. Bu cevap üzerine çok heyecanlanan ve şaşıran Yunanlı er: - Ben, bir Başkomutanın muharebe hattına bu kadar yaklaşacağını hiç düşünmemiş ve komutanlarımdan da böyle bir şey duymamıştım, diyebilmiştir.
Sayfa 39 - Genelkurmay Basımevi, Ankara, 1979
"Komutan ve kıta ayrılmaz bir bütündür."
Savaş elbette muharebe sahasında kazanılır. Ancak, barış zamanında eğitimini, atışlarını ve diğer hazırlıklarını yapmayan bir kıta savaşta hiçbir zaman başarı kazanamaz. Büyük askerlerin söylemiş olduğu gibi: "Savaş önce kışlada kazanılır". Bir kıtayı barış zamanında, yani kışlasında eğiten, yetiştiren, her türlü hazırlıkları tamamlatan ve ona savaş gücünü kazandıran kimse, o kıtanın komutanıdır.
Sayfa 49 - Genelkurmay Basımevi, Ankara, 1979
Bilginin, öğrenmenin sonu yoktur. Ne kadar öğrenirsek öğrenelim yine de bilmediğimiz çok şey vardır. Bir insan yeni şeyler öğrendikçe daha çok eksiklerinin bulunduğunu anlayacaktır. Her kademedeki komutan da yenilikleri izleyerek bilgisini geliştirmeli ve astlarını da bu istikamete yöneltmelidir.
Sayfa 55 - Genelkurmay Basımevi, Ankara, 1979
Bilginin, öğrenmenin sonu yoktur. Ne kadar öğrenirsek öğrenelim yine de bilmediğimiz çok şey vardır. Bir insan yeni şeyler öğrendikçe daha çok eksiklerinin bulunduğunu anlayacaktır. Her kademedeki komutan da yenilikleri izleyerek bilgisini geliştirmeli ve astlarını da bu istikamete yöneltmelidir.
Sayfa 55 - Genelkurmay Basımevi, AnkaraKitabı okudu
Reklam
Türk İstiklâl Savaşı sırasında, bir gün Atatürk'ün emrindeki komutanlardan birisi kendi kıtasından ve erlerinden şikâyetçi olmuş ve Atatürk'e şunları söylemiştir: "Bu Türk erlerinden hayır gelmez. Yalnız kaçmasını bilirler. Allah korusun, böyle hissiz bir sürüye kimseyi komutan yapmasın." Bu sözlere Atatürk çok sinirlenmiş ve şu şekilde cevap vermiştir: "Biz de askeriz, biz de bu orduya komuta etmiş bir kimseyiz. Türk eri kaçmaz; kaçmak nedir bilmez. Eğer Türk erinin kaçtığını görmüşseniz, derhal kabul etmelisiniz ki, onun başında bulunan en büyük komutan kaçmıştır. Eğer sizin kaçtığınızın alçaklığını Türk erine yüklemek istiyorsanız insafsızlık ediyorsunuz."
Sayfa 17 - Genelkurmay Basımevi, AnkaraKitabı okudu
"Komutan" deyimi, anlamı ve kapsamı itibariyle o kadar geniş ve komplike bir deyimdir ki, hiçbir resmi askeri eserde "komutan"ın tarifi yapılmamıştır. Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu ve Yönetmeliğinde "Üst'ün, "Ast"ın, "Amir'in, "Subay"ın, "Astsubay"ın, "Er"in, vb. tarifleri yapılmış olduğu halde, "Komutan"ın tarifi yapılmamıştır.
Sayfa 1 - Genelkurmay Basımevi, AnkaraKitabı okudu
Fransız Mareşalı, Fos, Yunan Başbakanı Venizelos'a Atatürk'ten ve Türk askerinden bahsederken şunları söylemiştir: "Bana 600 bin kişilik bir ordu verseler, Mustafa Kemal'in 50 bin askerinin üzerine gitmeye tereddüt ederim."
Sayfa 6 - Genelkurmay Basımevi, AnkaraKitabı okudu
Görevin küçüğü veya büyüğü, önemlisi ve önemsizi yoktur. Görevin hepsi kutsaldır. Bir komutan, bir subay aldığı görevi böyle bir ayırıma tabi tutmadan onu zevkle benimsemeli ve onu en iyi şekilde yapmak için bütün çabasını göstermelidir. Görevin yapılmasında gösterilen küçük bir ihmalin büyük zararları doğurabileceği, küçük bir hatanın bazen felaketlere neden olabileceği hiç unutulmamalıdır.
Sayfa 56 - Genelkurmay Basımevi, AnkaraKitabı okudu
Reklam
Gayet doğaldır ki, bir komutan ne kadar mükemmel olursa olsun, tek başına muharebeyi kazanamaz. Muharebeyi yapan ve zaferi kazanan kıtadır. Ancak şunu da unutmamak gerekir ki kuvvetli, şahsiyetli ve sağlam karakterli bir komutan bir kıta için, bir ordu için hemen her şeydir. Komutan, şahsiyeti ile kıtasına güç veren çok değerli bir varlıktır.
Sayfa 37 - Genelkurmay Basımevi, AnkaraKitabı okudu
(...) bir komutan soğukkanlılıkla durumu iyi değerlendirmeli ve vakit kaybetmeden kararını vermelidir. Karar ne kadar mükemmel olursa olsun, eğer zamanında verilmemişse o kararın hiçbir değeri yoktur. Çünkü, o kararı gerektiren durum değişmiş, başka durumlar ortaya çıkmış ve ele geçen fırsat kaçırılmıştır. "Cüretli bir karar, tedbirli ve gecikmiş bir karardan her zaman daha iyidir". Başarısızlığın ve bozgunun temelinde "gecikme ve korku" yatmaktadır.
Sayfa 32 - Genelkurmay Basımevi, AnkaraKitabı okudu
(...)bir komutan soğukkanlılıkla durumu iyi değerlendirmeli ve vakit kaybetmeden kararını vermelidir. Karar ne kadar mükemmel olursa olsun, eğer zamanında verilmemişse o kararın hiçbir değeri yoktur. Çünkü, o kararı gerektiren durum değişmiş, başka durumlar ortaya çıkmış ve ele geçen fırsat kaçırılmıştır. "Cüretli bir karar, tedbirli ve gecikmiş bir karardan her zaman daha iyidir". Başarısızlığın ve bozgunun temelinde "gecikme ve korku" yatmaktadır.
Sayfa 32 - Genelkurmay Basımevi, Ankara, 1979
Gayet doğaldır ki, bir komutan ne kadar mükemmel olursa olsun, tek başına muharebeyi kazanamaz. Muharebeyi yapan ve zaferi kazanan kıtadır. Ancak şunu da unutmamak gerekir ki kuvvetli, şahsiyetli ve sağlam karakterli bir komutan bir kıta için, bir ordu için hemen her şeydir. Komutan, şahsiyeti ile kıtasına güç veren çok değerli bir varlıktır.
Sayfa 37 - Genelkurmay Basımevi, Ankara, 1979
SON.
"Komutan ile kıta ayrılmaz bir bütündür. Komutanı zayıf veya kıtaları iyi yetişmemiş bir ordunun başarılı olması düşünülemez. Zafer daima, kuvvetli komutana, iyi yetişmiş kıtalara sahip olan ordularındır. Bu kural dün olduğu gibi bugün de aynıdır. Yarın da aynı olacaktır".
Sayfa 70 - Genelkurmay Basımevi, Ankara, 1979
22 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.