Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Komutan ve Nitelikleri Sözleri ve Alıntıları

Komutan ve Nitelikleri sözleri ve alıntılarını, Komutan ve Nitelikleri kitap alıntılarını, Komutan ve Nitelikleri en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Komutan" deyimi, anlamı ve kapsamı itibariyle o kadar geniş ve komplike bir deyimdir ki, hiçbir resmi askeri eserde "komutan"ın tarifi yapılmamıştır. Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu ve Yönetmeliğinde "Üst'ün, "Ast"ın, "Amir'in, "Subay"ın, "Astsubay"ın, "Er"in, vb. tarifleri yapılmış olduğu halde, "Komutan"ın tarifi yapılmamıştır.
Sayfa 1 - Genelkurmay Basımevi, AnkaraKitabı okudu
Fransız Mareşalı, Fos, Yunan Başbakanı Venizelos'a Atatürk'ten ve Türk askerinden bahsederken şunları söylemiştir: "Bana 600 bin kişilik bir ordu verseler, Mustafa Kemal'in 50 bin askerinin üzerine gitmeye tereddüt ederim".
Sayfa 6 - Genelkurmay Basımevi, Ankara, 1979
Reklam
Fransız Mareşalı, Fos, Yunan Başbakanı Venizelos'a Atatürk'ten ve Türk askerinden bahsederken şunları söylemiştir: "Bana 600 bin kişilik bir ordu verseler, Mustafa Kemal'in 50 bin askerinin üzerine gitmeye tereddüt ederim."
Sayfa 6 - Genelkurmay Basımevi, AnkaraKitabı okudu
Görevin küçüğü veya büyüğü, önemlisi ve önemsizi yoktur. Görevin hepsi kutsaldır. Bir komutan, bir subay aldığı görevi böyle bir ayırıma tabi tutmadan onu zevkle benimsemeli ve onu en iyi şekilde yapmak için bütün çabasını göstermelidir. Görevin yapılmasında gösterilen küçük bir ihmalin büyük zararları doğurabileceği, küçük bir hatanın bazen felaketlere neden olabileceği hiç unutulmamalıdır.
Sayfa 56 - Genelkurmay Basımevi, Ankara, 1979
Görevin küçüğü veya büyüğü, önemlisi ve önemsizi yoktur. Görevin hepsi kutsaldır. Bir komutan, bir subay aldığı görevi böyle bir ayırıma tabi tutmadan onu zevkle benimsemeli ve onu en iyi şekilde yapmak için bütün çabasını göstermelidir. Görevin yapılmasında gösterilen küçük bir ihmalin büyük zararları doğurabileceği, küçük bir hatanın bazen felaketlere neden olabileceği hiç unutulmamalıdır.
Sayfa 56 - Genelkurmay Basımevi, AnkaraKitabı okudu
Gayet doğaldır ki, bir komutan ne kadar mükemmel olursa olsun, tek başına muharebeyi kazanamaz. Muharebeyi yapan ve zaferi kazanan kıtadır. Ancak şunu da unutmamak gerekir ki kuvvetli, şahsiyetli ve sağlam karakterli bir komutan bir kıta için, bir ordu için hemen her şeydir. Komutan, şahsiyeti ile kıtasına güç veren çok değerli bir varlıktır.
Sayfa 37 - Genelkurmay Basımevi, AnkaraKitabı okudu
Reklam
(...) bir komutan soğukkanlılıkla durumu iyi değerlendirmeli ve vakit kaybetmeden kararını vermelidir. Karar ne kadar mükemmel olursa olsun, eğer zamanında verilmemişse o kararın hiçbir değeri yoktur. Çünkü, o kararı gerektiren durum değişmiş, başka durumlar ortaya çıkmış ve ele geçen fırsat kaçırılmıştır. "Cüretli bir karar, tedbirli ve gecikmiş bir karardan her zaman daha iyidir". Başarısızlığın ve bozgunun temelinde "gecikme ve korku" yatmaktadır.
Sayfa 32 - Genelkurmay Basımevi, AnkaraKitabı okudu
"Komutan" deyimi, anlamı ve kapsamı itibariyle o kadar geniş ve komplike bir deyimdir ki, hiçbir resmi askeri eserde "komutan"ın tarifi yapılmamıştır. Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu ve Yönetmeliğinde "Üst'ün, "Ast"ın, "Amir'in, "Subay"ın, "Astsubay"ın "Er"in, vb. tarifleri yapılmış olduğu halde, "Komutan"in tarifi yapılmamıştır.
Sayfa 1 - Genelkurmay Basımevi, Ankara, 1979
Türk İstiklâl Savaşı sırasında, bir gün Atatürk'ün emrindeki komutanlardan birisi kendi kıtasından ve erlerinden şikâyetçi olmuş ve Atatürk'e şunları söylemiştir: "Bu Türk erlerinden hayır gelmez. Yalnız kaçmasını bilirler. Allah korusun, böyle hissiz bir sürüye kimseyi komutan yapmasın". Bu sözlere Atatürk çok sinirlenmiş ve şu şekilde cevap vermiştir: "Biz de askeriz, biz de bu orduya komuta etmiş bir kimseyiz. Türk eri kaçmaz; kaçmak nedir bilmez. Eğer Türk erinin kaçtığını görmüşseniz, derhal kabul etmelisiniz ki, onun başında bulunan en büyük komutan kaçmıştır. Eğer sizin kaçtığınızın alçaklığını Türk erine yüklemek istiyorsanız insafsızlık ediyorsunuz".
Sayfa 17 - Genelkurmay Basımevi, Ankara, 1979
Fransız Mareşalı Foş:
“Bana 600 bin kişilik bir ordu verseler, Mustafa Kemal’in 50 bin askerinin üzerine gitmeye tereddüt ederim.”
22 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.