Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Konstantinapolis Düştü 29 Mayıs 1453

Steven Runciman

Konstantinapolis Düştü 29 Mayıs 1453 Gönderileri

Konstantinapolis Düştü 29 Mayıs 1453 kitaplarını, Konstantinapolis Düştü 29 Mayıs 1453 sözleri ve alıntılarını, Konstantinapolis Düştü 29 Mayıs 1453 yazarlarını, Konstantinapolis Düştü 29 Mayıs 1453 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
240 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
33 saatte okudu
İstanbul'un fethiyle ilgili olarak bugüne kadar okuduğum kitapların tamamı bizler tarafından yazılmış ve tek taraflı anlatımdan ibaretti. Ama bu kitap, bizden olmayan biri, bir Hristiyan tarafından yazılmış olup, kuşatma ve fetih sırasında diğer tarafta yani o zamanki adıyla Konstantinopolis'te olan olayları da beraber anlatıyor. Kitap, bir tarih kitabı olması ve çok geniş kapsamlı yazılmasına rağmen muhteşem ötesi bir akıcılık ve sürükleyicilik içinde okunuyor. Yazar, hem fetih öncesinde, hem fetih sırasında ve hem de fetih sonrasındaki gelişmeleri çok ayrıntılı bir şekilde bize aktarıyor. Hele fetih sırasındaki aktarımlar o kadar sürükleyici ki yazar gelişmeleri, gün gün, saat saat, hatta dakika dakika, adeta bir naklen yayın spikeri edasıyla yansıtmış. Yazar kitabı yazarken , aralarında olayı direkt yaşayan Bizanslı tarihçiler ve İslam tarihçileri de dahil olmak üzere, konuyla ilgili yazılan çok fazla kaynaktan yararlanmış. Bundan dolayı da kitap için, fetih konusunda bugüne kadar yazılmış en kapsamlı kitap olma özelliği taşıyor da diyebiliriz. Yazar, olaylara objektif olarak yaklaşıyor ama ne kadar objektif olmaya çalışsa da , karşı tarafın bir ferdi olduğundan dolayı zaman zaman duygularını da hissettirdiği yerler az değil. Başlı başına muhteşem bir bilgi hazinesi olan bu kitabın, özellikle konuya ilgi duyanların, olaya farklı bir bakış açısından da bakmak isteyenlerin, tarih okumayı sevenlerin mutlaka okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum.
Konstantinapolis Düştü 29 Mayıs 1453
Konstantinapolis Düştü 29 Mayıs 1453Steven Runciman · Doğan Kitap · 201150 okunma
Aleksios'un da sonu bilinmemektedir. Söylenenlere göre kendisine Pera surlarının hemen dışında bazı araziler verilmişti, adına da ''Bey Oğlu'' deniyordu. Bugün Beyoğlu olarak bilinen semtin adı buradan gelmiştir.
Sayfa 191 - DK - Nisan - 2018Kitabı okudu
Reklam
Hayret uyandıran bir başka konu da, şehirdeki ikinci büyük ibadethane olan Havariyun Kilisesi'ne dokunulmamasıydı. Bu kilisenin hazine bölümüne bile el sürülmemişti. Yapı, Harisios Kapı'sından doğuya inen ana caddeye çok yakındı. Pek çok Türk askerinin bu ünlü kilisenin önünden geçtiği kesindi. Sultanın Ayasofya'yı Bizanslılardan almasına karşılık burasını Ortadoks uyrukları için ayırmayı düşündüğü ve korunmasını sağladığı sanılmaktadır.
Sayfa 160 - DK - Nisan - 2018Kitabı okudu
Sultan Mehmed, şehrin sokaklarından geçerken gözyaşlarını tutamayıp, ''Böyle bir şehrin yağmalanmasına nasıl göz yumduk'' diye mırıldanmıştı. Oysa şehrin bütünüyle harap olmaması için elinden gelen çabayı göstermişti.
Sayfa 159 - DK - Nisan - 2018Kitabı okudu
Kardinal İsidorios'un şansı yaver gitmişti. Üstündeki resmi elbiseleri bir dilenciyle değiştirmiş ve dilencinin elbiselerini giyerek kaçmıştı. Yakalanan dilenci öldürülmüş, kesilen kafası kardinalin başı olarak halka gösterilmişti. Bu arada dilenci kılığındaki İsidorios, kendini tanıyan Peralı bir tüccar tarafından satın alınmış ve canını böylelikle kurtarabilmişti.
Sayfa 157 - DK - Nisan - 2018Kitabı okudu
Şehrin düştüğü haykırışları sokaklarda çınlıyordu. Blahernai surları üzerindeki Türk bayraklarını Haliç kıyılarından görmek mümkündü. Bir kaç dakika önce üzerinde Bizans kartalı ile Aziz Markus'un aslanı bulunan bayrakların yerinde dalgalanan bu sancakları Hristiyanlar da, Türkler de görebiliyordu.
Sayfa 147 - DK - Nisan - 2018Kitabı okudu
Reklam
Sultan Mehmed, Anadolu askerlerinin başarısızlığına pek aldırış etmedi. Onlardan da, başıbozuklar gibi, şehre girmekten çok Bizans savunmalarını yıpratmalarını beklemişti. Savunmayı yararak şehre ilk girecek olana büyük ödüller vaat etmişti, bu başarının yeniçerilere ait olmasını arzu ediyordu. İşte şimdi saldırı sırası onlarındı. Sultan büyük heyecan içindeydi. Yeniçerilerin de başarı kazanamamaları halinde kuşatmayı kaldırması gerekecekti.
Sayfa 144 - DK - Nisan - 2018Kitabı okudu
Yıkılan duvarlardan çevreye yoğun bir toz bulutu yayıldı. Kargaşalıktan yararlanan üç yüz kadar Anadolu askeri sevinç çığlıklarıyla açılan gedikten içeri daldılarsa da bu gediğin çevresini hızla kuşatan Bizanslılar çoğunu öldürdü.
Sayfa 143 - DK - Nisan - 2018Kitabı okudu
Başıbozuklara pek güven olmazdı. İlk anda başarı kazanamazlarsa cesaretleri kolayca kırılabilirdi. Sultan Mehmed bunu bildiğinden, saldırıya geçen başıbozukların arkasına bir sıra inzibat dizmişti. Bunlar bir yandan başıbozuklara cesaret verirken öte yandan ellerindeki kırbaç ve topuzlarla geri kaçmaya çalışanları önlüyorlardı. Bu inzibatların arkasında da sultanın yeniçeri birlikleri yer almıştı. İnzibatların arasından kaçmayı başarabilenleri yeniçeriler palalarıyla biçiyorlardı.
Sayfa 142 - DK - Nisan - 2018Kitabı okudu
27 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.