Zor olanı bu yazıyı yazmak ama bundan daha da zor olanı ise evrenin kolayında olan bütün kuvvetlerin, ışığın hareketini, kütle çekimi yasasını ve zamanı anlayabilmekte.
İnsanlar ilk önce yaşadığı gezegeni anlamaya çalıştı, düz dedi, bir öküzün boynuzları üzerinde dedi, evrenin merkezinde olduğunu, Güneş’in Dünya’nın etrafında dairesel hareket yaptığını, hatta Güneş’in Tanrı bile olabileceğini söyledi. Sonra bilim adamları sistematik olarak şu an bildiğimiz bilgileri uzun çalışmalar sonrasında açıkladı. Ama bu süreç sanıldığı kadar kolay değildi. Kitapta bu süreçler kronolojik düşsel sıralarla açıklanmaya çalışılmıştır. Bilim adamlarının fikirleri ayrı ayrı başlıklar altında okuyucuya paylaşılmıştır.
Kitap biraz uzay, hareket ve zamana dair bilgisi olan bir insan için şahlanacak ama bilgisi olmayan için de hiç sıkıcı olmayacaktır. Anlatım sakin ve akıcıdır. Bilim adamlarının deneyleri görsellerle pekiştirilmiş ve yalın şekilde anlatılmıştır.
Işığın kütle çekiminden etkilendiğini, ışığın zamana bağlı olduğunu, zamanın uzay boyutlarını ve Öklid-dışı geometrileri ve bu temellerden sürüp giden birçok düşünceyi size anlatan bir eserdir.
“Işık yayılmak için zaman ihtiyaç duyar.”
Buna göre eğer zaman durar ise ve insanlar zamanın durduğunu anlayacak olursa, etrafındaki hiçbir şeyi göremeyecektir.
Bu da bizi uzay, zaman, hareket ve optiğin Fizik kitaplarında ayrı ünitelerde verilmesine rağmen sürekli olarak birbirlerinden beslendiği sonucunu yaratmaktadır.