Köprüden Düşenler

Thornton Wilder

En Eski Köprüden Düşenler Gönderileri

En Eski Köprüden Düşenler kitaplarını, en eski Köprüden Düşenler sözleri ve alıntılarını, en eski Köprüden Düşenler yazarlarını, en eski Köprüden Düşenler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir yaz günü çocukların öldürdüğü böcekleri neyse, biz de oyuz Tanrı için. Kimi tam tersini söylüyor: Tanrının emri olmadan bir serçenin tüyü bile düşmezmiş.
Sayfa 11 - Tur YayınlarıKitabı okudu
Evet, kimse kimseyi sevmiyordu... tabii kendisi hariç. Bütün aileler alışkanlığın ağları içinde yaşıyorlardı... sıkıcı bir iklimdi bu. Herkes sevmeden öpüyordu birbirini. Anladı ki bu pis dünyanın insanları hodbinlik zırhı içinde dolaşıyor, herkes kendi kendisiyle sarhoş, iltifatlara susamış, kimsenin söylenenleri dinlediği yok, herkes en yakın dostlarının felaketlerine kayıtsız, arzularıyla başbaşalığını bozacak her müdahaleden korkuyor. Cathay'dan Peru'ya kadar Hz.Ademin tüm çocukları böyleydi işte.
Sayfa 17 - Tur YayınlarıKitabı okudu
Reklam
...Masaldaki kırlangıca benziyordu; hani kuşcağız bin yılda bir, bir tek buğday tanesi taşır da; bu taneleri üst üste yığarak kuracağı dağ ile aya ulaşacağını umarmış. Ona benzer insanlar yetişir her çağda. Israrla taşırlar buğday tanelerini, hatta seyircilerin alaylarından bir çeşit zevk de alırlar.
Sayfa 29 - Tur YayınlarıKitabı okudu
Bir sır keşfetmişti Esteban. İnsanın kafasından söküp atamayacağı bir sır: En derin aşklarda bile taraflardan biri daha az sever. İki insan aynı derecede iyi, aynı derecede yetenekli, aynı derecede güzel olabilir ama birbirini aynı ölçüde seven iki kişi yoktur yer yüzünde.
-Peki anlaşıldı bana yardımcı olmayacaksın. Bari söyle hangisisin sen? Esteban mı Manuel mi? -Manuel diye cevapladı Esteban.
Sayfa 59 - Tur YayınlarıKitabı okudu
İkizler, aşağı yukarı onbeş yaşlarındayken rahibenin dizleri dibine oturur, anlattığı çarmıha gerilme hikayesini dinlerlerdi can kulağı ile. Kocaman gözlerini kadına dikerek birden bağırırdı Manuel: " Esteban'la ben orada olsaydık önlerdik bunu"
Sayfa 59 - Tur YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Conde, mektuplardan büyük bir zevk alıyordu ama sanıyordu ki, mektupların bütün zenginliği, bütün hedefi: Usluplarındadır. Edebiyatın gerçek güzelliğini farkedemiyordu: gönlün sesi olmak. Uslup: içinde acıların dünyaya sunulduğu alalede bir kaseden ibaret.
Bir ölülerin dünyası var, bir de dirilerin. Sevgi aradaki tek köprü.
Bütün aileler alışkanlığın ağları içinde yaşıyorlardı.. sıkıcı bir iklimdi bu. Herkes sevmeden öpüyordu birbirini. Anladı ki bu pis dünyanın insanları hodbinlik zırhı içinde dolaşıyor, herkes kendi kendisiyle sarhoş, iltifatlara susamış, kimsenin söylenenleri dinlediği yok, herkes en yakın dostlarının felaketlerine kaygısız, arzularıyla başbaşalığını bozacak her müdahaleden korkuyor.
Herkes biliyor ki dünyada tek yaptığımız şey arzularımızı beslemek. Bu bencillik efsanesini sürdürmek niye? Neden bu digergamlık masalını canlı tutmaya çalışırız?
Sayfa 103Kitabı okudu
50 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.