Mülkü Süleyman’a, aşkı Mecnun’a
Dervişliği Yunuslara bıraktım
Dolanıp durdum da, bir hiç uğruna
Kazanmayı ahilere bıraktım
Uzattım elimi, tutar mı diye?
Terk edince bir aşk, biter mi diye?
Sonsuza dek böyle, sürer mi diye?
Yokluk denileni, “var”a bıraktım
Dünya, sana telaş etmem bir daha
Bu konu da değmez, türlü izaha
Aldanıp durup da, türlü günaha
Girmemeyi nasuhlara bıraktım
Bir olan Allah' tır, bir O, bilirim
Varlığında hiçlik olur, eririm
Kâh düşerek, kâh kalkarak yürürüm
Enel Hakk’ı, Mansurlara bıraktım
Giderim, gitmeler varır mı diye?
Öteler ötesi, kalır mı diye?
Sonsuzluk kefenim olur mu diye?
Yaşamayı, belkilere bıraktım!
25.03.2018
Aynı şeyler
Hayat adına
Umut adına
Gidersin
Kalır geçmiş
Ölüm
Yağmur
Aşk
Her şey iç içe
Yolcu insan
Aciz
Bir imtihan ki
Sorma
Giden gitti
Kalan Çaresiz
Uyku ki, bölünür bir gece vakti
Yokluğun, usulca sızar zamana
Suskunluk, buğulu bir düş misali
Pencere camından yansır odama
Bir telaş içimde, koşturur durur
Asırlık teselli, hercai sürur
Kalır elde, renk renk buruşur kurur Sonsuzluk içinde, beşere özgün
Kalmak, hece hece dünün içinde
Yol almak, rüyanın düşün peşinde
Ne kaldı desene, ne var elinde
Korkular, tutkular, emekler, küller!..
Yürürüm, sensizlik içimde hüzün
Kalır gecelerim, karanlık, üzgün
Sırra ermek için Yunus visali
Taptuk’un kapısı, yokluğa sürgün
02.04.2019