Ahiret inancını mantıksal zemine oturtup düşündüren, ölüm sonrası hayatın olup olmadığı üzerine karşılaştırmalar yaparak ahiret inancını pekiştiren bu kitabı severek okudum, tavsiye ederim.
Edebiyatı çok sevdiğini söyleyen yazarımız, alanında tanınmış birçok yazarın alıntılarına da kitapta bolca yer veriyor. Ben de en sevdiklerimden birini sizinle paylaşmak istiyorum;
<<Belki, diye geçirdi içinden, tüm sanatın, tüm usun kökeni ölümden duyulan korkudur. Bizler ölümden korkarız, gelip geçiciliğimiz tüylerimizi diken diken eder, boyuna çiçeklerin sararıp solduğunu, yaprakların döküldüğünü görüp hüzünlenir, bizim de ölümlü olduğumuz ve çok geçmeden sararıp solacağımız bilincini yüreğimizde taşırız. Sanatçıyız da resimler, heykeller mi yapıyoruz, ya da düşünür kişileriz de belli yasaları araştırıyor, düşünceleri belli kalıplara mı dökmek istiyoruz, bunu o büyük ölüm dansından bir şeyler kurtarabilmek, bizden daha uzun süre ayakta kalacak bir şeyler ortaya koyabilmek için yaparız.>>
-Hermann Hesse, Narziss ve Guldmond