Bazen diğer odalardaki solukları duyduğunu düşündü, çocuklarının, kocasının, hem çok yakın hem çok uzak, neredeyse yok olmuş bir dünyanın soluğunu; fakat aynı zamanda doğadan ya da çevresinden değil de içinden, gizemli, coşkulu bir kaynaktan gelen isimsiz bir suskunluk hissediyordu. Kendisini sonsuz sessizliğin tabutuna kapatılmış, görülmeyen gökyüzünün karanlığını da göğsünde hissediyordu.
Sayfa 75