" Düşündüm..Avcuma aldığım nohutlara bakarak hayatımı, ne işe yaradığını bilmediğim zavallı yaşantımı düşündüm. Nohut ve makarna gibi, bir araya getirilmeyen parçalardan oluşan günlerime acıdım. "
Ne zaman vaktin var? Dedi. Her zaman. Ona bu sözü söylemedim tabii. Her zaman vakti olanlara saygı duyulmaz. “yarın” dedim, “hemen” diyeceğime ve bu sözümden, daha söylerken pişmanlık duydum.
Şimdi onu nasıl inandırabilirim bütün bu süreyi onunla birlikte yaşadığıma?
Onu unutmuş gibi yaşarken onu düşündüğüme?
Anlamaz, görünüşe kapılır, anlamaz.