Ülkeme ve insanlarına kızmaya başladım:
Kimsenin doğru dürüst okuduğu yoktu.
Doğru dürüst hissetmesini bile beceremiyorlardı.
Bu yüzden insan, duyduğu şeyleri söyleyen insanların
kültürüne güvenemiyordu. Belki bu zavallılığın, bu yarım yamalaklığın,
bu gülünç durumun bile bir aslı, gerçek bir biçimi vardı.