Mesele, bir şeyleri, sıcak bir çorbanın kokusunu duyar gibi hissedebilmekti. Bense bunu hiç becerememiştim. Ne tabiatı, ne insanları, ne de olup bitenleri hiç sevmemiştim; kendimi bile, kendi yaptıklarımı bile.
İyi bir öykü kitabı zaman makinası gibidir bana göre. Beni alıp bir sürü kişinin, bambaşka mekanın, duygunun içine ışınlayabilir. Hem de bir sayfa çevirmek kadar kısacık sürede.
Nerede ve ne zaman okursam okuyayım olduğum yeri unutmamı sağlayan, inanılmaz bir manyetik alan oluşturup beni içine çeken yegane kitaplardan birisi olmayı başardı Korkuyu
"Sana bazı şeyleri anlatamadım. Bir iki yıl daha yaşasaydın ya da dünyaya dönseydin -kısa bir süre için- her şey başka türlü olurdu sanki. Çaresizlik yüzünden birçok şeyin anlamı kayboluyor. Sen olmadıktan sonra sana yazılan mektup ne işe yarar? Fakat ben artık bir meslek adamı oldum babacığım. Yakın çevremde seninle ilgili bir hatıramı anlattığım zaman, ‘Ne güzel,’ diyorlar.”