Körler Üzerine Mektup - Sağırlar ve Dilsizler Üzerine Mektup

Denis Diderot

Körler Üzerine Mektup - Sağırlar ve Dilsizler Üzerine Mektup Posts

You can find Körler Üzerine Mektup - Sağırlar ve Dilsizler Üzerine Mektup books, Körler Üzerine Mektup - Sağırlar ve Dilsizler Üzerine Mektup quotes and quotes, Körler Üzerine Mektup - Sağırlar ve Dilsizler Üzerine Mektup authors, Körler Üzerine Mektup - Sağırlar ve Dilsizler Üzerine Mektup reviews and reviews on 1000Kitap.
Madam, in­san bir duyudan yoksun olmadan, geri kalan duyular için kullanılan sembollerin yararını anlayamaz; ve do­ğuştan sağır, kör ve dilsiz olmak felaketine uğramış, ya da sonradan herhangi bir kaza sonucunda bu üç duyuyu kaybetmiş kimseler, dokunma duyusu için açık ve dakik bir dil bulunsaydı çok mutlu olurlardı.
durumun değişmesi sevindirici
Duyularımız bizi zihnimizin çapına ve organlarımızın yapılışına daha benzer işaretlere gö­türürler. Hatta, biz bu işaretleri aramızda ortak olabi­lecek ve, deyim yerindeyse, karşılıklı fikir alış verişle­rimizde depo vazifesi görebilecek hale sokmuşuzdur. Gözler için işaretler yapmışızdır, Bunlar harflerdir; kulak için işaretler yapmışızdır, bunlar hecelenen (ar­ticules) seslerdir; ama, dokunma için hiçbir işaret yapmamışız; bu duyuya hitap etmenin ve ondan yanıt­lar almanın da özel bir tarzı olmakla birlikte, böy­ledir bu. Böyle bir dilin olmaması yüzünden, sağır, kör ve dilsiz doğanlarla aramızda haberleşme tamamen ke­siktir.
Reklam
Descartes ruhu akla koymuştu ( kozalaksı bez)
Eğer doğuştan kör ve sağır bir filozof gelip Des- · cartes'ın insanını örnek alarak bir insan yapsaydı, si­zi temin ederim ki, madam, ruhunu parmaklarının ucu­na koyardı; çünkü, onun başlıca duyumları ve bütün bilgileri buradan gelir.
İçimizden biri âmâya, gözleri görseydi bundan mem­nun olur muydu olmaz mıydı diye soracak oldu: «Eğer merakım baskın çıkmasaydı, dedi âmâ, uzun kollara sa­hip olmayı aynı derecede isterdim: bana öyle geliyor ki, ellerim bana, ayda neler olup bittiğini sizin gözleri­nizden ve teleskoplarınızdan daha iyi öğretirdi. Bundan başka, gözün görmez olması, elin dokunmaz olmasından· daha erken gelir. O halde, sahip olduğum organı mü­kemelleştirmek, sahip olmadığımı kendime kazandır­maktan daha hayırlı bir iş olur.
...hayvan da eğer düşünüyor­sa, - ki bundan hiç şüphe edilemez, - insandan üstün'. olan yanlarını - ki bunları o daha iyi bilir - insanın ondan üstün olan yanlarıyla kıyaslayarak niçin böyle: bir yargıya varmasın? Belki bir sinek, insanın kolu var, ama benim de kanatlarım var, diyordur. Aslan da,. onun silahı varsa, bizim de tırnaklarımız yok mu? di­yecektir. Fil ise, bizi bir böcek kadar küçük görecek­tir. Böylece, bütün hayvanlar bizde bir akıl bulundu­ğunu seve seve kabul etmekle birlikte, - ki biz de bu akılla onların içgüdülerine büyük ihtiyacımız olduğu­nu anlıyoruz, - bizim aklımızdan pekala vazgeçebilme­lerini mümkün kılan bir içgüdüye sahip olduklarını da. öne sürebilirler.
Bizim için, nü­anslar tıpkı kendi yüzümüz gibidirler. Gördüğümüz in­sanlar içinde en az kendimizi hatırlarız. Yüzleri, yal­nız insanları tanımak için inceleriz. Yüzümüzü hatırlıayamayışımız, kendimizi başkasının yerine, ya da baş­kasını kendimizin yerine koymak istemeyişimizdendir.
Reklam
433 öğeden 421 ile 430 arasındakiler gösteriliyor.