İnsanlar ardınsıra görme duygularını yitirmekte. Bu duygularını yitirmekle birlikte bir iç soykırımın yaşandığını söylemek yerinde olur diye düşünüyorum. Bilinmeyen bir nedenden dolayı görme duyunuzu bir anda kaybediyorsunuz. Aslında bununla birlikte bir çok şeyi kaybediyorsunuz. Hayatınızı, ailenizi, sevdiklerinizi... Hiç bilmediğiniz, tanımadığınız ve aynı yazgıyı paylaştığınız insanlarla karantinaya alınıyorsunuz. Orada olmadık iğrenç şeylere maruz kalıyorsunuz... Görme duyunuzla birlikte bir çöplüğe dönüşüyorsunuz... Zaman zaman kendinizden tiksiniyor, iğreniyorsunuz...
Doğrusu ben bu kitabın hangi amaçla yazıldığını, ne gibi bir mesaj vermek istediğini tam anlamıyla anlayabilmiş değilim. Çünkü aniden gelen körlüğün nedeni ortaya çıkmadı ve bu merak konusu oldu. Bir de kör olan insanlar bu körlükten ne gibi bir çıkarım yaptı, onu da anlamış değilim. Ben kendi adıma bir şeyler çıkarmış olabilirim ama kitaptaki karakterler ne gibi çıkarımlar yaptı onun mesajini alabilmiş değilim. Akıcı bir kitaptı ve ben hep bir şeyler bekledim, aradım. Ama kitap bana beklediğim doyumu vermedi.