.
1980’lerden başlayan bu kadrolaşma, klasik örnekle “Tavukçuluk Enstitüsü”nde olsa, neyse diyebilirsiniz. Ama bu tehlike, güvenliğimizi ve tam bağımsızlığımızı birinci derecede ilgilendiren bir Anayasal kurum yani Emniyet Genel Müdürlüğü’ne bağlı okullar için sözkonusu olacak ve 1992’de bu olgu, resmi bir soruşturma raporunda yer alacak ve de hiçbir şey yapılmayacak!.. Bir başka ifadeyle, tamamiyle dış odaklı fethullahçı tehdit, yok sayılarak görmezlikten gelinecek!.. Gerçekte sorulacak o kadar çok soru ve sorumlulardan sorulacak o kadar çok hesap var ki!..
.
.
“Nihai hedefe ulaşana kadar, yani sonuca ulaşıncaya kadar, her yöntem, her yol mubahtır. Bunun içerisine yalan söylemek de, insanları aldatmak da girer”.
Fethullah Gülen, Fasıldan Fasıla, C. 1, s. 125
.
.
...DGM ’de dava açılması her an sözkonusu olan bir kişiye, yani Fethullah Gülen’e, yurtdışına yargılamadan kaçarken -pardon, tedaviye giderken- İçişleri Bakanı oluru ile resmi koruma tahsis edilmesi, kuşatılmışlığın boyutlarını ve cüretini göstermesi açısından büyük önem taşımaktadır.
Uğur Mumcu, Bahriye Üçok, Muammer Aksoy ve Ahmet Taner Kışlalı gibi Cumhuriyet aydını yurtseverleri kendi sınırları içinde korumayan koruyamayan Emniyet’in, adıgeçeni hem de yurtdışında kimden koruduğu (!) ise apayrı bir araştırma konusudur...
.
.
İnternet ortamında faaliyet gösteren fethullahçıları deşifre etmenin en kestirme yolu, hocaefendilerini ya da Said Nursi’yi ad vererek, açıkça eleştirmektir. Sadece Türkiye’den değil, dünyanın neresinde fethullahçıların okulu, dersahnesi varsa, buralardan eşzamanlı tepkiler yağacaktır.
.
.
Kendilerini alalamak için, örneğin “antikapitalist” gibi aşırı sol tartışma gruplarında “Deniz Devrim”, “Ulaş Kaypakkaya”, “Özgür Gezmiş” gibi takma adlar kullanan fethullahçı müritler, ülkücü-Türkçü-milliyetçi tartışma gruplarında ise, yukarıdaki örnekte olduğu gibi “Alper Türkkan”, “Bahadır Ergenekon” gibi takma adlar kullanmayı yeğlemektedirler. Daha ortalarda yer alan gruplarda ise, “Ali Kaya”, “Anıl Seçkin”, “Omaments Legend”, “Okşan Kıpırtılı”, “Taha Kıvanç” gibi takma adlar kullanan fethullahçılar, kullandıkları terminoloji ve söylemlerden ve de birbirleri ile paslaşmalarından belli olmaktadırlar.
.