Kötülüğün Anatomisi Posts
You can find Kötülüğün Anatomisi books, Kötülüğün Anatomisi quotes and quotes, Kötülüğün Anatomisi authors, Kötülüğün Anatomisi reviews and reviews on 1000Kitap.
Bu kitaptaki amacım, konuyu dinin sahadından bilimin sahasına kaydırarak, kötülüğün nedenleri üzerine yapılan tartışmaları yeniden canlandırmak oldu. Bunu Dawkins'inki gibi din karşıtı bir gündemim olduğu için yapmadım. Ama din tuhaftır ki kötülüğün sebeplerini sorgulamaya karşıt olmuştur. Çoğu din için kötülüğün varlığı evrenin utandırıcı bir gerçeğidir ve var olmasının sebebi ya iyi bir hayat yaşamak içim ruhani arzularımızın yetersiz gelmesi ya da bu tarz güçlerin (örneğin şeytanın) insan doğasını kontrol etmek için ilahi güçlerle daimi bir savaşta olmasıdır.
Sayfa 145Kitabı okudu
Kayda değer iki çalışmada, bir farenin bir çubuğu ittirmesinin havada asılı kalmış bir farenin yere indirilmesini sağlayacağı öğrenmesi durumunda, o manivelaya basacağı görülmüştür. Empati yoksunu olması gereken farelerde görülmüştür bu! Northwestern Üniversitesi'nden primatolog Jules Masserman ve çalışma arkadaşları 1964'te, yemek almaları için bir zinciri çekmeleri gerektiğini öğrenen daha yakın akrabalarımız olan rhesus maymunlarının, zinciri çekmek aynı zamanda başka bir maymuna elektrik şoku verilmesine sebep oluyorsa bunu yapmayı reddettiklerini göstermiştir. Sanki başka bir maymunun acı çekmesindense çıkar sağlamaya reddetmişlerdir. Kuyruklu ve kuyruksuz maymunları da içeren diğer hayvanların belli bir seviyede empati sahibi olduğunu neden inanıldığı gayet anlaşılabilirdir.
Sayfa 142Kitabı okudu
Yakın zamanda erkek ve kadın beyinleri arasındaki yapısal farklılıklar üzerine yapılmış bir araştırma, cinsiyetler arasında farklılık gösteren pek çok beyin bölgesinin, empati devresinin parçalarıyla örtüşen amigdalayı ve "ayna nöron sistemini" de içerdiğini de göstermiştir.
Sayfa 135Kitabı okudu
Pek çok araştırma mutlu yüzlere bakmanın faydalı olduğunu göstermektedir. Tıpkı yemeğe ya da güzel manzaralara bakmayı sevdiğimiz gibi, mutlu yüzleri faydalı buluruz. Sekiz haftalıktan itibaren normal bir bebeğin mutlu bir yüze gülümsemesinin (buna "sosyal gülümseme" denir) gösterdiği üzere bu, bebeklikten başlayan bir durumdur. Ayrıca faydalı bir şeyi deneyimlerken etkin olan iki adet temel beyin bölgesi olduğunu biliyoruz: striatum ve gri madde. Dolayısıyla mutlu yüzlere baktığımızda aynı beyin bölgelerinin etkin olması sürpriz değildir.
Sayfa 133Kitabı okudu
Borderline riskinin yaklaşık %70'i genetik etmenlerle açıklanabilir. Böylece, belirgin çevresel etkilere rağmen (özellikle istismar ve ihmal), borderline olmak için öncelikle bireyin bazı genetik yatkınlıkları olması gerekir.
Ya Sıfır-Pozitifin genetik imzası? Aileler üzerinde yapılan çalışmalar otistik ya da Asperger Sendromlu (Sıfır-Pozitif) insanların kardeşlerinin de ebeveynlerinin de ortalamadan daha yüksek seviyede otistik özellikler sergilediklerini göstermiştir.
Sayfa 130Kitabı okudu
İkizler üzerine yapılmış bir çalışmadan yola çıkarak, duygusal empatinin kalıtsallığının (yani, duygusal empatideki çeşitlenmenin ne kadarının genetik olduğunun) %68 olduğu tahmin edilmektedir.
Sayfa 128Kitabı okudu
Asperger sendromlu insanlar genellikle kendisine haksızca davranılan birisini savunmak için ilk ortaya atılacaklardandır, çünkü bu davranış yalnızca kaba bir mantığa dayanarak inşa ettikleri ahlaki sistemi ihlal eder. Böyle olunca da Sıfır-Pozitif insanlar (Asperger Sendromlular) genellikle suçlular arasından değil, kolluk kuvvetleri arasından çıkar.
Sayfa 124Kitabı okudu
İnsanlar sistemleştirebildikleri için, kaykaylardan İPhone'lara kadar her çeşit teknolojimiz vardır. Sıfır-Pozitiflerde gördüğümüz bariz yetenek olmasaydı bunların hiçbiri var olmazdı. Toplumun teknoloji, müzik, tıp, matematik, tarih, felsefe, mühendislik ve diğer sistemleştirme alanlarındaki yenilikler getirenlere özel bir borcu vardır. Empati söz konusu olduğunda yetersiz oldukları gerçeği toplumumuzu daha Sıfır - Pozitif dostu yapmamız için bize başka bir sebep daha verir.
Sayfa 123Kitabı okudu
Sistemleştirme Mekanizmaları Beşinci Seviyeye ayarlı insanların örüntülere meraklı olması muhtemeldir; günlük yaşamlarında ve işlerinde onları aramak isterler. Bu seviyedeki insanlar, özlerinde örüntü arama olan fen bilimlerine, matematiğe, müziğe, teknolojiye ve diğer analitik alanlara yönelirler. Değişimin miktarını sınırlamaya kalkıştıkları özel ortamlar yaratmaya çalışırlar ki böylece bir seferde bir değişkenin etkisini analiz edebilsinler (ne olacağını görmek için fareden bir seferde bir geni çıkarmak veya her seferinde bir aylık kar çizelgesine bakmak vb.). Her seferinde bir tek şey yapmayı severler. Ama bütün gün boyunca sistem değiştirme yapmazlar ve böylece sosyalleştiklerinde veya bir şeyler beklendiği gibi gitmediğinde, sistematik olmayan ortamlarla başa çıkabilirler. Beşinci Seviyedekiler sistemleri severler, bu yüzden yaşamları daha düzenli ve rutindir, her güne bir "bugün yapılacaklar" listesi hazırlayarak başlayabilir ve yavaş yavaş bu listedekileri yapabilirler. Ama umulmayanla da başa çıkabilirler.
Sayfa 116Kitabı okudu
Michael ve Asperger sendromlu diğer insanların sıfır derece empatileri vardır, ama Sıfır-Pozitiftirler, çünkü empati güçlüklerinin yanısıra olağanüstü derecede sistemlidirler. Sistemleştirme, değişen örüntüleri analiz edebilme ve işlerin nasıl yürüdüğünü çözebilme kabiliyetidir. Bilgi değişimleri dünyada her gün ve tüm gün boyunca olur; gerek rastgeledir gerekse değildir. Eğer değişim rastgele değilse bir örüntüsü vardır ve insan beyni örüntüleri fark etmeye ayarlanmıştır. Örüntü, tekrarlama sözcüğünün öteki adıdır: bir dizi bilginin daha önce ortaya çıkmış olduğunu fark ederiz. Örüntülerin ne kadar iyi fark edildiği nüfus içerisinde farklılık gösterir. Asperger sendromlu insanların beyinleri, örüntüleri fark etmek üzere hassas bir şekilde ayarlanmıştır.
Sayfa 107Kitabı okudu