" Beyim diyor, bizim yolumuz,köprümüz,çeşmemiz yok; kitaplığı ne yapacağız? Anlatıyorum ona: eğer kitaplığınız olursa yolunuz, köprünüz,çeşmeniz olur."
Enstitüde işbaşı zeybek havasıyla yapılıyordu. Öğrenciler her sabah erkenden kalkıp Okulun önündeki büyük alanda toplanıyor ve güne, sabah sporu niyetine kızlı erkekli halk oyunları oynayarak türkülerle başlıyorlardı.
Sonra, kendilerinden önce kalkıp fırınlarda ekmek pişiren arkadaşlarının hazırladığı kahvaltıya geçiyorlardı.
Sabah 7:30’dan sonra da serbest okuma saati başlıyordu her enstitünün büyük bir kütüphanesi vardı ve Hasan Âli Yücel’in çevirisini yaptığı klasikler burada bulunabiliyordu her öğrenci bir yıl içinde 25 klasik eseri okumak zorundaydı.
Enstitüde işbaşı zeybek havası ile yapılıyordu. Öğrenciler her sabah erkenden kalkıp okulun önündeki büyük alanda toplanıyor ve güne sabah sporu niyetine kızlı erkekli halk oyunları oynayarak türkülerle başlıyorlardı.
Sayfa 33 - İmge Kitapevi 3. Baskı (2002)Kitabı okudu
Serbest okuma saatinde isteyen öğrencilere müzik öğretmenleri tarafından mandolin, keman, akordeon, bağlama dersleri de veriliyordu hatta bağlama dersini kimi zaman enstitüleri birer birer gezen Aşık Veysel veriyordu.