"Siz böyle kitaplar okumaya nasıl alıştınız?”
“Gayet basit! Her gün yemek yemeye nasıl alıştıysam! Her gün bir şeyler yiyorum. Niçin? Midemi doyurmak için. Bilir misin, insanın midesi gibi kafası da acıkır. Kafayı doyurmak için de okumak gerekir. Bu yüzden okuyorum.”
"Güldürme insanı. Senin halk dediğin horul horul uyuyor!"
"Çünkü uyutuluyor. Uyandırsak uyumaz.."
"Sen yanarsın Kerem gibi, hem de kötü yanarsın!"
Nâzım'ın şiiriyle yanıtladım..:
- Kül olayım
Kerem
gibi
yana
yana.
Ben yanmasam
sen yanmasan
biz yanmasak
nasıl
çıkar
karan-
-lıklar
aydın-
-lığa...
Nazım Hikmet, paşa torunu olduğu halde bu acılara sırt dönmedi. Sabahattin Ali bir subayın oğlu, kendi de bürokrat olduğu halde rahatını tepti, her şeyi göze alıp yazdı. Ben yazmayacak mıyım?
Nazım Hikmet , paşa torunu olduğu halde bu acılara sırt dönmedi. Sabahattin Ali bir subayın oğlu, kendi de bürokrat olduğu halde rahatını tepti, her şeyi göze alıp yazdı. Ben yazmayacak mıyım?