Köy Enstitüsü Yılları

Talip Apaydın

Köy Enstitüsü Yılları Quotes

You can find Köy Enstitüsü Yılları quotes, Köy Enstitüsü Yılları book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Şimdi de içinde bulunduğum eğitim çalışmalarıyla kıyaslayınca, gözümü kırpmadan diyebilirim ki, o günlerdeki gayret, enerji, zamanı dolu kullanış bugün çok gevşemiştir. Ne ögretmende ne ögrencide o dinamizmden eser kalmamıştır. Ülkücülük yitirilmiştir. Geçmiş yüzyılın eğitim anlayışı -üretici değil, tüketici,- kalem efendisi yetiştiren okul görüşü az çok hepimizi sarmıştır. Kalkınacak Türkiye'nin eğitim tutumu elbette bu olamaz.
Sayfa 71 - e-KitapKitabı okudu
"Köyde lider olmanın koşullarını düşünürdük. Önce kendi yaşımızdaki gençlerle dost olmalıydık, onlarla birlik olup zayıflara yardım etmeliydik, köy işlerine el atmalıydık. Çevrenin güvenini kazanmış yaşlılarla ahbap olup onların desteğini kazanmalıydık. Köyde içme suyu, hela, çamaşırlık işlerini düzene koymalıydık. Meyvecilik, sebzecilik, arıcılık yapmalıydık. Dokuma tezgahları getirip, kadınlara, kızlara iş alanı açmalıydı. Köylü bu olumlu çalışmalarımızı görünce en çok birkaç yıl sonra bize inanacak, bel bağlayacaktı. Köyde sözü geçen adam biz alacaktık. Ondan sonra da yavaş yavaş köyün rengini değiştirecektik."
Sayfa 81 - Literatür Yayınları
Reklam
Buralara ne kan akıtmıştık biz. Ulusça Özgür kalmak için. Daha insanca yaşamak için. Ama yoksullukla, bilgisizlikle geçen ömür bir yaşam mıdır? İnsanca bir hayat mıdır? Kurtuluş Savaşımız boşa gitmemelidir. Bunun için köylüyü bu yoksulluktan, bu karanlıktan kurtarmak gerek…
Şimdiki anayasamıza giren, en ileri ve gözde aydınlarımızın savunduğu sosyal adalet, toplumsal haklar, eşitlik, kardeşlik fikirleri. Fransız Devrimi'nin amaçları. Ama o zaman bunları Türkiye'de ağza alabilmek bile solcu olmak için yeter de artardı. Solculuk ise komünistlik demekti, vatan hainliği demekti.
Ama gericilerin ağır bastığı yerde hangi iyi niyet toza dumana karışmamıştır ? Hangi ışıklar söndürülmeye çalışılmamıştır ?
"Ben sizinle bu konuda kapalı-açık çok konuştum" dedi. "Siz ateşle oynuyorsunuz. Yapılamaz sanıyorsunuz, ama bir gün bu Enstitüleri kapatırlar. Hiç değilse temelden değiştirirler. Siz okudunuz, kurtuldunuz, ama sizden sonraki köy çocukları okuyacak okul bulamazlar. Anlıyor musunuz? Aklınızı başınıza toplayın. Binanın temelini oyan fare olmaktan vazgeçin. Köy Enstitülerini siz köy çocukları kendiniz yıkacaksınız, dikkat edin."
Reklam
Biz Avrupa'dan iki yüz yıl geriyiz. Bunun için yürümek yetmez bize, koşmak gerek!
Elektriksiz köy, susuz kır, işlenmemiş kafa, yontulmamış gönül kalmayacaktı. Bu ülke, baştan başa aydın insanların, çalışkan insanların ülkesi olacaktı. O zaman, Atatürk'ün özlediği "Çağdaş uygarlığın üstüne çıkmış Türkiye" kurulacaktı. Ama gericiliğin ağır bastığı yerde, hangi iyi niyet toza dumana karışmamıştır? Hangi ışıklar söndürülmeye çalışılmamıştır?
Sayfa 194
Hep o yıllardaki ögretmenlerimizi düşünüyorum. Bugünkü ölçülerle anlamak zor oluyor. Işi nasıl kutsal bilmişler. Çalışmayı ve çalıştırmayı nasıl benimsemişler. Yaz aylarında Orta Anadolu'nun bir kırında, tatili, izni olmayan bir okulda, öğrencilerle birlikte, gece gündüz sürüp giden bir çalışma ... Öyle bir ortam yaratmışlar ki çalışmayınca rahatsız oluyorduk. Kaytaran, işten kaçan arkadaşlarımız en büyük ayıbı işlerdi. Utanç çukuruna düşerdi. Birlikte çalışmanın, başarmanın, ortaya eser koymanın coşkunlugu içindeydik.
"Ben sizinle bu konuda kapalı-açık çok konuştum" dedi. "Siz ateşle oynuyorsunuz. Yapılamaz sanıyorsunız, ama bir gün bu Enstitüleri kapatırlar. Hiç değilse temelden değiştirirler. Siz okudunuz, kurtuldunuz, ama sizden sonraki köy çocukları okuyacak okul bulamaz. Anlıyor musunuz? Aklınızı başınıza toplayın. Binanın temelini oyan fare olmaktan vazgeçin. Köy Enstitülerini siz köy çocukları kendiniz yıkacaksınız, dikkat edin."
1,000 öğeden 951 ile 960 arasındakiler gösteriliyor.