Neil Simon'un, Çehov'a ait kısa öykülerden yola çıkarak yazdığı "Sevgili Doktor" adlı tiyatro eserini sahnede izledikten sonra içimde Çehov'a karşı inanılmaz bir saygı oluşmuştu. Yazarı hiç okumayan, ele aldığı insanlardan ve konulardan bihaber olan arkadaşlarım, yazarı anlamak ve yaşantısının özetini izlemek için, farklı tiyatrocular tarafından defalarca sahnelenen bu iki perdelik oyunu izleyebilirler.
Oyunda "Çehov'un İnsanları" olarak da tanımlanan Rus toplumuna olan estetik bakış açısı dikkat çekicidir. Bu eserde o toplumun önemli parçasını oluşturan mujikler ele alınmıştır. Rus klasik okurlarının aşinası olduğu mujik kelimesi köylü anlamını taşır.
Dünya edebiyatındaki durum hikayesi türüne ismini vermiş olan Çehov, buna rağmen karakter yaratımı konusunda da kusursuzdur. Hemen hemen her eserinde olduğu gibi Mujikler'de de insanlar hep bir hüzün içerisinde, içine kapanık, maddi zorluklar nedeniyle gerçekle hayal arasında kalıp kendini soyutlayan insanlar anlatılmaktadır.
Kaleme aldığı konular sadedir. Ancak dönemin şartlarının tasvir edilişi ve siyasi çıkmazların betimlenmesi oldukça sıradışıdır. Moskova'da yaşayan bir ailenin hastalık ve geçimsizlik nedeniyle köyüne dönmesi ile başlayan eser, Rus köylüsü olan mujiklerin hayatının şehir yaşantısı ile arasındaki uçurumu gözler önüne sermektedir.
Kısa öykü türünde dünyanın en büyük yazarı diyebileceğim Çehov'un lacivert klasikler adı altında okura sunulan bu kısacık öyküsünü bir kahve molası tadında tavsiye ederim.