Köylüler Savaşı
Friedrich EngelsQuotes
Küçük burjuvalara gelince bunlar hep aynı kalacaktır. Büyük burjuvazinin düzeyine yükselmeyi umut eder, proleteryanın saflarına düşünülmekten çekinirler. Korku ile umut arasında kalarak, mücadele sırasında değerli postlarını kurtaracak ve mücadeleden sonra kazananlara katılacaktır. Doğaları budur.
Gizli dernek üyeleri, toplantılarını hep geceleyin ıssız Hungerberg tepesinde yapma alışkanlığındaydılar. Derneğe giriş , en gizemli törenler ve hainlere karşı en sert ceza tehditleri ile oluyordu
Sayfa 61 - ErişKitabı okudu
ALMAN halkının da, kendi devrimci gelenekleri var. Geçmişte Almanyanın, öbür ülkelerin en iyi devrimcileri ile ölçüştürülebikir adamlar yetiştirdiği, Alman halkının, merkezleştirilmiş bir ulusta, en büyük sonuçları verebilecek bir dayanıklılık ve bir erke gösterdiği, Alman köylüleri ve halktan kimselerinin (plébéiens), ardıllarının bugün bile çoğu kez ürküntü duydukları düşünce ve tasarıları besledikleri bir zaman oldu
Sayfa 22 - ErişKitabı okudu
Burjuvaziyi daha önce egemen olmuş tüm sınıflardan ayırdeden özellik şudur ki bu sınıfın gelişmesinde, tüm egemenlik araçlarının, öyleyse en başta sermayelerinin tüm artışının, onu siyasal egemenliğe gitgide daha elverişsiz bir duruma getirmekten başka bir sonuç vermeyen bir dönüm noktası vardır. "Büyük burjuvaların arkasında da proleter var." Burjuvazi sanayisini, ticaretini ve ulaştırma araçlarını geliştirdiği ölçüde, proleteryayı doğurur. Ve -her yerde mutlaka aynı olamayan ve mutlaka aynı gelişme derecesine erişmesi gerekmeyen- belli bir anda astarının, proleteryanın kendisini hızla aştığını fark etmeye başlar. Bu andan başlayarak siyasal egemenliğini tek başına sürdürme gücünü yitirir; koşullara göre iktidarını paylaştığı ya da tamamen kendilerine bıraktığı bağlaşıklar arar.
Ve şimdi, evinize dönün ve Tanrı’nın çok kutsal Annesinin size bildirdiği şeyi iyice düşünün
Sayfa 59 - ErişKitabı okudu
Adalet sağlanmıyor ya da satılıyordu..
Alman soyluluğunun köylüler karşısındaki konumu, o çağda, tastamam Polonya soyluluğunun 1830-1846 ayaklanmalarnda kendi köylüleri karşısındaki konumunun tıpkısıydı
Sayfa 72 - ErişKitabı okudu