Sitchin, her kitabında biraz daha ikna ediyor beni. 12. Gezegen’de okuduklarım kafamda bir acabalar, neden olmasınlar serisi oluşturmuştu. Bu kitap o acabaların mantığa ne kadar yatkın olduklarını gösterdi. Yazar, önermelerinin doğruluğunu iddia etmek amacıyla bolca kanıt gösteriyor, ki bu da bazen kitabın dilini -bilimsel terim yoğunluğu dolayısıyla- yorucu hale getirebiliyor, ancak önermeleri çok daha inandırıcı kıldığı da bir gerçek. Kadim bilgiler ile Tekvin’deki, Kitabı Mukaddes’teki birçok kesişim din adamlarınca havada kalan açıklamaların bu şekilde yorumlanınca aslında akla yatkın şeyler olduğunu, biraz daha keskin bir dille ifade edersek, esasında bilimsel birçok şeyin din yorumlarıyla içinin boşaltılıp inandırıcılığını kaybettiğini gösteriyor. Yani konuyu akla, bilimsel verilere ve tarihin bize bıraktıklarına dayandırdığımız zaman aslında her şey yerli yerinde hissi uyanıyor.
Şu ahir ömrümde Planet X’in varlığının açıklanması gibi bir duruma tanıklık edersem, oturur Anunnakileri beklerim artık. Biz 90 nesli olarak tarihe fazlaca tanıklık ettik, bunu da hak ediyoruz bence.