İlk başta acı çekene ne kadar tedavi ve kontrol edilemez gelse de erken yaşlarımızda, zaman, acılarımızın bir çoğunu iyileştirir ve ruhumuzun üzüntülerini sakinleştirir. Ama hayatımızın ilerleyen dönemlerinde, sert darbeler ruhumuza şiddetle vurunca, darbeyi karşılayacak toparlanma gücünü bulmak güçleşir. Bunun gibi durumlarda sersemlemiş ve şaşkın olan ruh yara aldıktan sonra yoluna sendeleyerek, zayıflık ve acıyla devem eder. Uzun bir süre de sonunda yükselip iyileşeceği ya da dibe batıp öleceği belli olmaz.
" Dünyanın bütün çağlarında, uzun süredir yüksek makamda bulunmaya alışmış kişiler davranışlarında ve tavırlarında doğal ve rahattırlar.
Ama düşük pozisyondayken birden bire yükselmiş kişiler veya böyle bir gelişimi isteyip-bekleyenler kendilerini görgü ve protokol kurallarının kölesi haline getirirler. "
Elizabeth, Mary'nin elçisine hangisinin daha uzun olduğunu sordu. Elçinin bu soruya cevabı Mary oldu. 'Öyleyse', dedi Elizabeth, '' Ben en uygun boy uzunluğuna sahibim. O fazla uzun.''