Bu dünyada başarılan her şey delilerin eseri olmuştur. ... Ne zaman mantıklıyla delinin arasında bir tercih yapılması gerekmiş olsa, dünya tereddüt etmeksizin delinin peşinden gitmiştir. Zira deli temel olana, tutkuya ve içgüdülere seslenir; felsefeciler yüzeysel ve fuzuli olana-mantığa.
Kudretli imparatorluklar yerle bir olmuş, hastalıklar yerkürenin yarısını insansız bırakmış, sel ve yangın ve de kasırga sonucunda binlerce insanın yok olduğu muazzam doğal afetler meydana gelmiştir. Bu on dokuz yüzyıl boyunca tekrar tekrar böyle olaylar yaşanmış olmasına karşın, bunlar İsa'yı yeryüzüne geri getirmemişlerdir.
Coşkuyla, tutkuyla vaaz ederdi, cemaatinin ruhlarına bir harman döveniyle vuran demirden bir adam gibi. Ne var ki Krom'daki müminlerin ruhları lastikten, hakiki kauçuktan yapılmıştı; Döven, çarpıp çarpıp geri zıplıyordu.
"Cehennemde, öyle görünüyor ki ," dedi Priscilla, pazar gazetesinden okuyarak, "çocuklar kuzuların derilerini canlıyken yüzerek kendilerini eğlendiriyorlar."