Öğrenmek ve öğretmek temalı bir eylem olan eğitim, insanlığın en kadim olgularından biridir ve her medeniyetten bugüne aksetmiş zengin bir mirasa sahiptir. Türk Eğitim Tarihi ise bu mirastan en fazla paya sahip bilim alanlarından biridir. Eğitim tarihini bilmek bireye bugünün sorunlarının nedenlerini anlayabilme ve geleceğe ilişkin doğru yorumlar yapabilmesine imkan sağlar. Bu noktadan hareketle hazırlanan Türk Eğitim Tarihi kitabı, özel bir içerik çalışmasının ürünüdür. Eğitim tarihimizi ilk kez hem kronolojik hem de tematik olarak bir bütün içerisinde sunmasının yanı sıra daha derinlemesine araştırma yapmak isteyenler için her bölümün ele aldığı konuya yönelik ileri okuma kaynakları ilave edilmiştir.
Tüm bu özellikler çerçevesinde Türk Eğitim Tarihi kitabı başta eğitimciler ve öğretmen adayları olmak üzere tüm okuyuculara hitap eden bir başvuru kaynağı niteliğini taşımaktadır.
Farabi'nin eğitimle ilgili görüşlerini adıyla özdeşleşen ve Platon'un Devlet'ine nazire olarak görülen, ideal toplum tasavvurunu anlattığı el-Medinetü'l Fazıl (Erdemli Şehir) eserinde bulmak mümkündür. Farabi'ye göre insanın temel amacı hayatta kalmak, mutlu olmak ve bunu sürekli kılmaktır. Eğitim bu amaca hizmet eden bir eylemdir. Erdemli şehrin inşası ancak mutlu insanlarla mümkündür, mutlu insanları eğitim yetiştirebilir.
Razi'ye göre iyi eğitilmiş insan kendi yaşamını güzelleştireceği için eğitilmemiş olanlara kıyasla daha iyi bir yaşam sürer. Bu görüşüyle er-Razi, insanın temel yaşama dürtüsü olan, "iyi yaşamaya" işaret etmektedir. Teorik eğitimden ziyade pratik eğitim üzerinde durmuştur. Ona göre eğitim insana, içinde bulunduğu ve parçası olduğu tabiatın tüm var olanlarıyla uyum ve barış içinde olmayı kazandırmalıdır. Çevre bilincini ve çevre eğitimini ilk vurgulayanlardan birisi olarak da bilinir.
Ancak eğitilerek insan haline gelen beşerin kadim olgularından biri kültür olarak adlandırılan bilgi ve davranış tecrübesini yeni nesillere aktarabilmektir.
Öğrenmek ve öğretmek temalı bir eylem olan eğitim, insanlığın en kadim olgularından biridir ve her medeniyetten bugüne aksetmiş zengin bir mirasa sahiptir. Türk Eğitim Tarihi ise bu mirastan en fazla paya sahip bilim alanlarından biridir. Eğitim tarihini bilmek bireye bugünün sorunlarının nedenlerini anlayabilme ve geleceğe ilişkin doğru yorumlar yapabilmesine imkan sağlar. Bu noktadan hareketle hazırlanan Türk Eğitim Tarihi kitabı, özel bir içerik çalışmasının ürünüdür. Eğitim tarihimizi ilk kez hem kronolojik hem de tematik olarak bir bütün içerisinde sunmasının yanı sıra daha derinlemesine araştırma yapmak isteyenler için her bölümün ele aldığı konuya yönelik ileri okuma kaynakları ilave edilmiştir.
Tüm bu özellikler çerçevesinde Türk Eğitim Tarihi kitabı başta eğitimciler ve öğretmen adayları olmak üzere tüm okuyuculara hitap eden bir başvuru kaynağı niteliğini taşımaktadır.