Kitap Çerokilere armağan edilmiş zaten yazarımız Kızılderili. Bu da yazarımızın bir otobiyografik eseri. Kitap ismini alan, büyükanne ve büyükbabasının yetiştirdiği Küçük Ağaç ise yazarın kendisi. Kitaptaki saf sevgi öyle güzel işlenmiş ki yer yer kendinizi bir çocuk gibi hissedebiliyorsunuz okurken. Özellikle sınıfçılar ve daha küçük yaş kesimiyle ilgilenen eğitimciler için oldukça uygun bir kitap.
Kitap, bir öğretmenin kitaplığında bulundurması gereken bir kitap mı? Evet. Kazandırdığı duygular yoğun mu? Kesinlikle. Ancak kitap içeriğiyle ilgili çok bir şey söylemeden genel hatlarıyla baktığımda ise çeviriden mi kaynaklı çok emin olamadığım bir akmama durumu var; sanki cümleler ansızın tıkanıyor gibi hissettim okuma boyu. Bu da kitabı düşündüğümden daha uzun bir sürede okumama sebep oldu. Ancak okuma ilerledikçe bu cümleler daha şiirsel gelmeye başladı ve alıştım. Saf sevgi ve doğallık kitabın ana teması. Irkçılığa vurgu yapılmış; günümüzde bile hala devam eden bu durumla tekrar yüzleşsek de oldukça keyifli bir kitap. Kitapta yaparak yaşayarak öğrenmenin önemine ve eğitimin ailede başlanması gerektiğine örtük bir şekilde değinilmiş. Ayrıca küçük ağaç, öylesine derin sorgulamalarda bulunmuş ki kitabı okurken ansızın dalmamak mümkün değil.
Eğer siz de yapaylık, sıradanlık ve yarıştan sıkıldıysanız bir göz atın derim. Çünkü bu kitap; barışın, sevginin, doğanın hikayesi. Tam bir pazar günü tadında olan bu kitap için iyi okumalar dilerim.
