Küçük Kuklacılar

Ünver Oral

Newest Küçük Kuklacılar Quotes

You can find Newest Küçük Kuklacılar quotes, newest Küçük Kuklacılar book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
... Sonra da vakit geçirmeden hemen ertesi günü şirketi kurmaya başlamışlardı. Fakat bu gerçek bir şirketti. Omer, Enver, Abdullah ile Necla ve Fulya kardeşler şirketin kurucu ortakları idi. Artık emekli olan bu üç büyük insanın aralarında olması iki kardeşin düşünemeyeceği kadar güzel bir hareket olmuştu. Çinkü şirketin gösterilerden başka yapılması lazım gelen Omer Bey yazışma işlerine bakacaklardı. Enver Bey de gösteri işlerine.. Ve «Türk Halk Tiyatrosu Derneği»nden sonra kurulan «Türk Halk Tiyatrosu Faaliyetleri Şirketi» veya kisa adi ile TÜHATFAŞ bu sahada menfaat değil, hizmet için çalışmasına başlyordu. ...
Sayfa 230Kitabı okudu
... Şimdilik büroda üç masa vardı. Eğer işleri iyi giderse en kisa zamanda daha büyük bir yer kiralamayı, yanlarına bir arkadaş ve bir daktilo daha katmayı, bir teksir ile bir fotokopi makinası almayı da kararlaştırmışlardı. Sonra da başka seyler... Mesela bir film çekme makinası... En iyisinden fotoğraf makinası... Tabii bunların alınması düşünülürken devam edecekleri kuklacılık faaliyetlerini dikkate almışlardi, Bülten, dergi, kitap yayınlar... Albümler.. Kukla filmleri... Çekilecek fotoğraflar.. ...
Sayfa 226Kitabı okudu
Reklam
Beyinleri kuklacılık bilgisi ile doldukça, gönülleri kuklacılığa daha çok ısıtan bu küçük sanatkârlar kulüp üyesi olarak yaz tatilini en faydalı şekilde değerlendirdiler. Küçük Kuklacılar Kulübü de onları kucaklayarak büyük sanatkâr olma yolunda yeni tatillere, dernek olma yolunda geride kalacak yıllara doğru götürmeye başladı.
Sayfa 209Kitabı okudu
... En kısa zamanda her üyeye bir üyelik kartı ve rozet verilecekti. Ayrica birbirine yakin oturanlar dikkate alınarak üyeler altisar kişilik beş gruba da ayrılmışlardı. Bu grupların her biri ayrı bir tiyatro olarak çalışma ve gösteri yapacaklardı, Her grup bilhassa yaz tatilinde olmak üzere ve kulüp daha sonra dernek haline gelene kadar yılda ücretli en az bir gösteri yapmaya, bir İbiş'li piyes yazmaya ve en az 6 yeni kukla yapmaya mecburdu. Ayrıca gösterilerde anket yapılarak kulüp başkanlığına rapor verilecekti. Her grup, yaptiği bütün çalışmaları temiz olarak yazıp - çizdiği ince bir defteri her yaz sonunda kulüp başkanlığına verecekti. Aylık bültende yayınlanmak üzere gruplar haber, yazı ve resim verebileceklerdi. Tabii her grubun da ayrı bir başkanı vardi Yine her grup kukla, Karagöz, gölge oyunu, meddahlik,ortaoyunu, kukla filmi ve ilgili konularda bilhassa Ramazan ayında dergide, gazetelerde yayınlanan haber, karikatür, fotograf, şarkı, fikra, yazı, şiir...leri kesip biriktireceklerdi. Böylece arvişleri daha sonra birleşip kulüp arşivini meydana getirecekti. Yillar sonra dergi ve kitap hazırlarken bu, dosyalardaki birçok şeyden faydalanacaklardı.
Sayfa 207Kitabı okudu
... Tüzüğe de geçtiği gibi, kulüp çalışmaları başlıca şunlar olacakti Kukla piyesi yazılması, kukla yapilması, kukla oynatılmasi, gösteri yapılması, ücretli kurslar tertiplenmesi, ücretli sergi açlması, ücretli gösteri yapılması ve bülten, broșür, kitapçık, bayram kartı, albüm gibi yayn hazırlanması.. Üyeler , kulüp hizmetlerinden ücretsiz faydalanacaklardı.Fakat kulüp adına yapılacak gösterilerde gönüllü çalışacaklardı. Sonraki tatillerde mesela düğün veya yaş günlerine davet edilip para alırlarsa bundan kulübe bir pay vereceklerdi. Daha sonraki yıllarda ise üyeler yapacakları ve para kazanaćakları kukla gösterileri için izin alacaklardı. Kulübün çalışma disiplini için bu ve benzeri hareketlerin yapılması faydalı idi. ...
... Arkadaşlarım ve kardeşlerim! Vazifeli kardeşler! Kusura bakmayın ve affedin!.. Heyecanımdan yerimde duramadım ve konuşmak için kalktiğimda kendimi burada buldum. Bir sey sormayacağim. Fakat birkaç cümle söyleyerek rahatlamak istiyorum. Nedir biliyor musunuz? Şu konuşmalarımız sırasında bir ara öyle hayallere dalmışım ki... Sanki aradan yillar geçmiş ve bizler ülkemizin birer büyük kukla sanatkârları olmuşuz... Gruplaşarak yarım düzine kukla tiyatrosu kurmuşuz... Hatta Necla ile Fulya kardeşlerin kukla tiyatroları dünyaca meşhur olmuş, davetler almaya başlamış... Sonra bir dernek kurmuşuz. Türkiye'nin her yerine dağıtılan aylık bir dergimiz, köylerden bile üyelerimiz varmış.. Ve su anda işte o dernek toplantılarından birini sanki yıllar sonraki bir toplantıyı yapıyormuşuz gibi geldi. Îçim bir hoş oldu. Yalnız ben mi böyle daldım? Bu kadar işte...
Sayfa 205Kitabı okudu
Reklam
_ Evet, Muhiddin kardeş, kulübümüzün yaşaması için luzumlu kaynak, gelirlerimiz olacaktır! Parası olmayan bir insan gibi ,parasi olmazsa kulübümüz de eli - kolu bağlanmiş vazivete düşer. Bunu da hiçbirimiz istemeyiz. Parasi ne kadar çok olursa kulübümüz o kadar kuvvetli olur. Başkalarını kulübümüze para yardımi veya başka şekilde yardım yapmaya mecbur edemeyiz. Fakat bunu biz yapmaya mecburuz. Bunu kabul ediyorsak, her birimiz ayda belli bir parayı aidat olarak vereceğiz. Bu mesela her ay bir kurşunkalem parası olabilir ki bunu vermek hiçbirimiz için zor olmayacaktr. Böylece kurşunkalem fiyatı arttikça aidatımız da kendiliğinden yükselmiş olacaktır. Bunun dışında isteyen üyelerimiz daha fazla para verebilir veya üye olmayan arkadaş veya büyüklerimiz de yardım edebilir. Bir de elbirliği ile yapacağımız gösteriler olacak ki onlardan da büyük para kazanacağız. Şimdilik bunlar..
Sayfa 203Kitabı okudu
Kulübümüz her ne kadar kimseye hesap vermeyecek, bir yere kayıt olmayacak ise de başıboş da kalacak değildir. Üstelik bunu kendimiz idare edeceğimize göre bu vazifeleri yapacak arkadaşlarımızı seçmek de bugünkü çalışmamızın en önemli kismi olacaktır. Her kuruluşta olduğu gibi bize de bir başkan, bir başkan yardımcISı, bir sekreter ve bir de muhasebeci lazımdır. Cüinkü yazışmalarımız, gelir ve giderlerimiz dosyalanacaktir. Çünkiü hepimiz her ay kulübümüze çok az bir aidat öde yeceğiz. Ama bu paralarımız damlaya damlaya göl olacak ve onunla büyük işler yapacağız. Kulüp olarak yapacağımız başka çalışmalardan da kazanacağımız paralar olacaktır. Mesela kukla gösterilerimizden...
Sayfa 199Kitabı okudu
... Cok eski bir sanat kültürüne sahip milletsiniz! Kiymet vermediğiniz için sanatlarınızın birçoğu yokolmuş... Hâlâ milli sanatlarınıza neden sahip çıkmadığınızı bir türlü anlayamıyorum. Işte gölge tiyatronuz Karagöz ü Yunanlilar bağrına basmış, Arap ve Iranlılar da Nasrettin Hoca bizimdir diye yazıp söylüyor. Sizin sesiniz çıkmayınca dünya da onlara inanıyor. Beni dinlediğiniz için ve hediyelerinize teşekkür ederim! Sizi unutmayacağım! Bayan Pamela yerine otururken Abdullah Bey de dertlenmişti: ...
Sayfa 171Kitabı okudu
... Kuklacılık gelişmiş memleketlerde, kuklacılik bilhassa başıbaşna bir çocuk tiyatrosu durumuna gelmiştir. Avrca cocuklar için çok çeşitli kuklalar da dükkânlarda satılmaktadır. Gelişmeler neticesinde kuklacılığın güldürmek ve eğlendirmekten öte çocuklar için çok faydalı olduğu ortaya çıkarılmiştir ve bu sahalarda araştırmalar devam etmektedir. Artık kuklacılık, eğitim, öğretim, bazı ruh ve zekà hastalıklarının tedavisi ile boş zamanları değerlendirme sahalarında çok faydalı șekilde kullanilmaya başlanmiştir. Kuklacılik konusunda Türkiye'de çocuklar için bile tek bir kitapçiğın bugüne kadar neşredilmemiş olması kadar, okullarınızda da hiç ele alınmamış olmasına çok hayret ettim ve üzüldüm. Bunun sebebini sorduğum Türkler devletin bu sanata ve sanatkârlara sahip çıkmadığını, kurs açmadığını, kitap yayınlamadığını, okul programlarına almadığını ileri sürerek şikayetçi oldular. Halbuki Avrupa memleketlerinde, Birleşik Amerika'da okullarda kuklacılık çalışması olduğu gibi kuklacılık okulları da bulunmaktadır, Fransa'da öğretmen yetiştiren okullarda kuklacılık dersi, Prag'da (Çekoslovakya'nın başşehri) ise üniversitede «kuklacılık bölümü» vardır. ...
Sayfa 168Kitabı okudu
16 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.