Küçükken okuduğum okumalara doyamadığım kitap.Bana kitap okumayı aşılayan ilk kitaptı. Tam tamına yedi buçuk kez okuduğumu hatırlıyorum .Buçuk olmasının sebebi herhalde sıkılmış olduğumdan ama tekrar okumayı düşünüyorum.
Haliyle yedi buçuktan sonra insan kitaptaki farenin adını bile unutamıyor.MERCİSEDEK.
Kitaba gelicek olursak Sara Crewe 'in yatılı okul hayatını ve daha sonra babasının elmas madenleri yüzünden tüm varlığını kaybetmesi ve sonra gelen ölüm haberiyle beraber Sara'yı yeni ,zorlu acı dolu bir hayat beklemektedir.Artık babası yoktu .Annesini zaten önceden kaybetmişti .Kimsesizdi,hem artık doğru düzgün bir kıyafeti bile yoktu .Bayan Mincinhi ( okulun sahibi) babasının ölümü ardından paralar da gidince kızın her şeyini almıştı.Sara bu yoksulluk sürecinde bile yılmadı .Arkadaşları oldu ,dertleştiler, bir fareyle arkadaş oldu .Arkadaşı Becky Sara babasını kaybetmeden önce ona küçük prenses diyordu ve yine söyleyecekti...Bayan Mincinhi birgün haber alır. Bu sefer elmas madenlerinden aslında Sara'ya büyük bir miras kalmiştır.Sara'nın eskisinden daha zengin olduğu haberini alan Bayan Mincinhi olanlara inanamaz......
Bence kitabın ana mesajı , insan hayatında ne olursa olsun mutlu olabilmeli. Her zaman mutlu olunacak şeyler mutlaka vardır.Para olsa da olmasa da olsa daha iyi olur elbette.