Bugün oldukça duygu yüklü bir kitap incelemesi ile karşınızdayım.Her annenin ve her anne adayının en büyük korkusudur bebeğini kaybetmek.İşte kitabımızda bununla ilgili.
1 hafta önce doğum yapan Alice iki saatliğine eşi ile bebeğini yalnız bırakır,geldiğinde kapı açıktır ve eşi uyuyordur.Bebek odasına bakmak için gittiğinde gördüğü karşısında nutku tutulur.Beşikte yatan bebek kendi bebeği değildir.
Kitap hakkındaki fikirlerime gelecek olursam ben kitaba bayıldım.Kitaptaki o annelik hissini,o çaresizlik hissini,Alice’e kimse inanmadığında yaşadığı hisleri bana o kadar güzel hissettiren bir kitaptı ki sanki Alice değil de o bebeği ben kaybetmiştim.Kitapta sayfalar değiştikçe her sayfada çıkan gizem unsurları,her sayfada önünüze sürülen tokat gibi gerçekler kitabın akıcılığını daha çok arttırdı benim için.Ben bu kitaba bayıldım.Özellikle bir annenin çocuğu için yapabileceği fedakarlıkları gördüğümde nutkum tutuldu.Alice’in pasif her şeyin gerisinde kalan bir kadınken bebeği için güçlü bir kadına dönüşmesini görmek gözlerimi yaşarttı.
Bu kitabı okurken bir ara dedim acaba yazar da kendi çocuğunu mu kaybetti ya da başına öyle bir şey mi geldi.Yazar o kadar iyi bir şekilde hissettiriyor sizlere Alice’in çaresizliğini ve endişesini.
Eğer psikolojik gerilim seviyorsanız bu kitabı kaçırmayın derim.
Kitaplarla kalın :)