Acı ve ölüm, her ikisinin de var olması gerektiği sonuca ulaşıyoruz, tıpkı ruhumuzu denemek için kullanılan mihenk taşları gibi; onlar olmadan, ilahi afda olmaz.
Bizden sevgiyi alırlarsa geriye hiçbir şey kalmaz.Her şey karanlığa gömülür,bilinçsiz hareketler oluşur,hayvandan farkı kalmayan insanın,yok olmaya doğru yürüyüşü başlar...
Yaşamı boyunca gerçek sevgiyi en az bir kere tanımış olanlar,bu söylediklerime karşı çıkmayacaklardır.Ben,en zor ve sorumluluğu en yüksek olan sevgiden bahsediyorum:bir anneye,bir evlada,bir kardeşe duyulan sevgiden.Bunu bilmeyenler,duygusuz olanlar,utanmazlar,kendini büyük görenler için bu söylediklerim anlaşılmaz gelecektir...
Müslüman mabetleri Hıristiyanlarınki gibi duygulanıp ağlanılan yerler değildir. Sakin yerlerdir. Müslüman mabetleri huzur veren yerlerdir. Orada hem yaşama, hem ölüme aynı sağduyuyla, aynı soğukkanlılıkla bakılır.
Ama ben yalnızca şimdiki hüzün verici halini ve yıkıntılarını yazmak istiyorum. Büyük ve aziz gölgesi artık silinmekte olduğundan, yaşamakta olduğumuz bu devrin bitiminde arkamızdan gelen kuşaklar belki de onu hiç göremeyecek...