Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi
Ebubekir SubaşıFeatured Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi Posts
You can find Featured Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi books, featured Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi quotes and quotes, featured Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi authors, featured Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi reviews and reviews on 1000Kitap."Kudüs, ey Kudüs! Ey Hazreti Dâvud'un adalet mahkemesi, ey Hazreti Süleyman'ın cinleri kahrederek baş eğdirdiği toprak, ey iki cihan güneşi Efendimiz'in semalara doğduğu fecir, ey gökteki meleklerin yere uzattıkları nur köprüsünün ilk basamağı, Ömer'in durağı, Hâlid'in uğrağı, sahabenin ilk kıblesi olan mübarek belde; neden bu kadar sert kapatırsın gönül kapılarını?!
Sayfa 251Kitabı okudu
Kuyu kazmaya başlayan adamın hem aradığı suyu hemde aramadığı defineyi bulması gibi güzel bir şey, fazlasıyla mutluluk verici olsa gerektir.
Bir çocuğun, bir tanka karşı taşla saldırabilmesini hangi akıl kabul edebilirdi, bunun mantığı neydi? O zavallı çocuğu tanka karşı sevk eden ve diğer yaşıtları gözünde kahraman yapan delice hissin arkasında acaba hangi dayanılmaz zülüm yatıyordu?!
Filistinli çocukların hayatlarıKitabı okudu
Yani, vermesi olmasaydı, kullarına istemeyi vermeyecekti.
Ah Kudüs!
"Sence en zor ölüm hangisidir?"
"Nazlı Kudüs yadlar elinde iken, bir yiğidin yatakta ölmesidir, Sultanım."
Sayfa 223Kitabı okudu
Kitabın yazarını tanımam etmem, bu kitab ise sadece Amin Maluft'an 
Arapların Gözünden Haçlı Seferleri ilgili kitabı okuyunca, burda da Selahaddin Eyyubi den bahsettiği için ilgimi çekti farklı kaynak farklı kültürden iki insanın tek bir adamı anlatması nasıl oluyor, aralarında nasıl bir fark var, hangisi daha bir edebi sınırlar içinde kalmıştır diye merak edip bu kitabı
Bizler ne geçmişin üzüntülerini ve nede geleceğin korkularını hesap ederek yaşamalıyız. Bütün gücümüzü içinde bulunduğumuz zamana vermeliyiz ki, bizdeki sabır kuvveti boşuna tükenmesin.
Yeryüzünde cerayan eden olayların dizginleri Allah'ın kudret elindedir, her şeyden önce bunu bilmek gerekir.
Zaten çok gariptir şu Mısır ülkesinin taşları; kim bilir kaç bin seneden beri piramitleri teşkil eden taşlar da, kendileri hakkındaki bilinmezliği insanlığın yüzüne haykırır dururlar; ama ne kelimelerini duyan olur, ne de duyduklarına bir mana veren! Belkide felek, bir nice bin senelere şahit olmuş bu taşları, sırları ortaya saçarlar diye, onları kıskanarak dillerini lal etmiştir.
Eğer bir ülkede bilgiye değer verilmez, saz çalanlar alimlerden daha itibarlı olursa, o ülkede yaşayan herkesin hayatı tehlikede demekti.