Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi
Ebubekir SubaşıEn Eski Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi Gönderileri
En Eski Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi kitaplarını, en eski Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi sözleri ve alıntılarını, en eski Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi yazarlarını, en eski Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsanların ömürleri kısadır, fakat fikirler, unutulmadıkları takdirde, ölümsüzdürler.
"Fransız generali Garo, Birinci Dünya savaşları esnasında Şam'a gidip, önce Sultan Selahaddin Eyyubi'nin kabrini tepti ve onun ruhaniyetiyle adeta alay ederek dedi ki; "Ey Selahaddin, Haçlı seferi şimdi bitti, işte biz döndük! " Böylece Kudüs'ün yeniden fethi dolayısıyla Selahaddin Eyyubi'ye karşı kabaran öfkesini ve kendi tarihine olan bağlılığını ve şuurunu bu şekilde dile getirdi.
Sayfa 8 - Mavi lale yayınlarıKitabı okudu
Bir çocuğun, bir tanka karşı taşla saldırabilmesini hangi akıl kabul edebilirdi, bunun mantığı neydi? O zavallı çocuğu tanka karşı sevk eden ve diğer yaşıtları gözünde kahraman yapan delice hissin arkasında acaba hangi dayanılmaz zülüm yatıyordu?!
Filistinli çocukların hayatlarıKitabı okudu
Kuyu kazmaya başlayan adamın hem aradığı suyu hemde aramadığı defineyi bulması gibi güzel bir şey, fazlasıyla mutluluk verici olsa gerektir.
"... Bir çok akıl ve izan sahibi Selahaddin'den sonra saltanat makamına en çok benim layık olduğumu söylediler, ancak önemli olanın çare bulmak olduğunu düşünerek, saltanat kavgalarından geri çekildim. Yeğenimin ölümünden sonra bu makama başka birinin benden daha layık olduğunu bilsem, yine yanaşmazdım."
Melik Adil devletin ileri gelenlerine bunları söylüyorKitabı okudu
Eğer bir ülkede bilgiye değer verilmez, saz çalanlar alimlerden daha itibarlı olursa, o ülkede yaşayan herkesin hayatı tehlikede demekti.
Zaten çok gariptir şu Mısır ülkesinin taşları; kim bilir kaç bin seneden beri piramitleri teşkil eden taşlar da, kendileri hakkındaki bilinmezliği insanlığın yüzüne haykırır dururlar; ama ne kelimelerini duyan olur, ne de duyduklarına bir mana veren! Belkide felek, bir nice bin senelere şahit olmuş bu taşları, sırları ortaya saçarlar diye, onları kıskanarak dillerini lal etmiştir.
Yani, vermesi olmasaydı, kullarına istemeyi vermeyecekti.
Yeryüzünde cerayan eden olayların dizginleri Allah'ın kudret elindedir, her şeyden önce bunu bilmek gerekir.
Bizler ne geçmişin üzüntülerini ve nede geleceğin korkularını hesap ederek yaşamalıyız. Bütün gücümüzü içinde bulunduğumuz zamana vermeliyiz ki, bizdeki sabır kuvveti boşuna tükenmesin.