Bir Rahip’in izinden İstanbul’dan Kudüs’e bir yolculuğa çıkmaya hazır mısın? Ya da Kudüs sokaklarında küçük Meryem’in hayatına konuk olmaya? Veya Yasuf’un Rus diyarında yaşadıklarına şahit olmaya?
O gece yine kâbus görmüştü ama kâbus onu derin uykusundan uyandıramamıştı. Alışmıştı artık bu kâbuslara ama hala korkuyordu. Korkuyordu çünkü gördüğü kâbusların bir gün gerçeğe dönüşeceğini biliyordu. Üzerinde bilmek eyleminin verdiği ağırlığı taşıyan Rahip, ilk başta yattığı yerden kalkamadı. Sonra içinde bulunduğu mabet geldi aklına ve hemen doğruldu. Üzerine yattığı ince hasırın iz çıkardığı eliyle, mabedin taş duvarına dokundu. Yine gözleri dolmuş, boğazı düğümlenmişti.
İstanbul’dan Kudüs’e, Aya Sofya’dan Mescid-i Aksa’ya Bir Yolculuk…
(Tanıtım bülteninden)
