Kül Tablet

Lütfiye Aydın

Most Liked Kül Tablet Posts

You can find Most Liked Kül Tablet books, most liked Kül Tablet quotes and quotes, most liked Kül Tablet authors, most liked Kül Tablet reviews and reviews on 1000Kitap.
"Sen umut dolu çocukluğunu arıyorsun. Ondan kalan bölük pörçük görüntülere yaslanıyorsun. Sargı bezinin üzerindeki bir damla kanı güzelleştirmeye çalışıyorsun. Kanı unutmak istiyorsun belki, acıyı unutmak..."
Sayfa 20 - Bence KitapKitabı okudu
"İlk kez kimi gördün yanıbaşındaki camdan? İlk kez ne zaman konuştun? Sahi hiç güldün mü? Belki de çok ağladın. Hayır, ağlamamışsın, söylediler. Hiçbir şey yerli yerine oturmuyor. O çeyrek /yaşamın bütün görüngüleri şizofrenik. En derinden duyumsadığın, umarsız bir çocuk yalnızlığı... "
Sayfa 11 - Bence KitapKitabı okudu
Reklam
"Kimi acılara ad bulmanın bile zor olduğu bir noktadan başlıyorsun yazmaya."
Sayfa 10 - Bence KitapKitabı okudu
"Hiçbir duyguyu ılıman yaşamadın. Doğduğun yerlerin o sonsuz parlak güneşi denli sıcak, ovalarınızca uçsuz bucaksız, Barak türkülerince özgür... Coşku mu ; en dizginlenemez olanı. Hüzün mü ; en sarısı... Acının en karası, öfkenin en koygunu. Öteden beri yalnızca çiöeklwrin değil renklerinde dili olduğu düşünürdün. "
Sayfa 76 - Bence KitapKitabı okudu
104 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 6 days
#lütfiyeaydın #kültablet #madımak "İnsan olmanın ağırlığını gel de duyma"                                              Gabriel Celoya Lütfiye Aydın... 2 Temmuz 1993 olaylarında, yani Madımak vahşetinde yanmadan önce, kendini aşağı atarak kurtarmış ve hafızasını kaybetmiş bir edebiyat öğretmeni.. Madımak Oteli'nin 109 ve 110 numaralı odaların pencerelerinden karşı binaya geçiş vardı. Buradan kaçan 31 kişi kurtuldu. Kendini, eşiyle birlikte, otelin boşluğuna atan yazar Lütfiye Aydın soyismi gibi Aydın bir kadın... Gözlerini açtığında ne yangını, ne eşini hiç kimseyi hatırlamıyormuş. Okuma yazmayı bile unutmuş. Ona ne olduğunu sorduklarında cevapsız kalmış sorular... Lütfiye Aydın, Kitabımız "Kül Tablet"te ; yangından sonrasında hastahanede ve evinde geçirdiği süreci anlatmış, aklında kaldığı daha doğrusu hatırlayabildiği kadarıyla... Bu süreçte ailesiyle birlikte yaşadıkları zorlukları okurken, zaman zaman gözyaşlarınıza hakim olamıyorsunuz. Maddi, manevi çok zor, acılı günler... Dost bildikleri, dostların yaşadığın acıya dayanamıyorum (!) diyerek uzaklaşmaları en az yanık tedavisi gördüğü zamanlardaki kadar yakmış canını.... "İlk kez kimi gördün yanıbaşındaki camdan? İlk kez ne zaman konuştun? Sahi hiç güldün mü? Belki de çok ağladın. Hayır, ağlamamışsın, söylediler. Hiçbir şey yerli yerine oturmuyor. O çeyrek /yaşamın bütün görüngüleri şizofrenik. En derinden duyumsadığın, umarsız bir çocuk yalnızlığı... "
Kül Tablet
Kül TabletLütfiye Aydın · Bence Kitap · 20118 okunma
"Tanımını, anlamını bilmediğin bir uzamdasın. Bütün nesneler yabancı. Daha önce hiç tanışmadığın nesneler, görüntüler dans ediyor gözkapaklarının ardında. Bilmediğin bir şeyi özlüyorsun. Neyi ama?"
Sayfa 11 - Bence KitapKitabı okudu
Reklam
"Çirkin bir yeşili algılıyorsun ilk kez. Hem karanlık, hem de çok parlak bir yeşil. Nedir bu? Bilmiyorsun. Bütün kavramlar silinmiş. Algılar flu, duygular egemen yalnızca. Acı var, çok acı... Bir de sıcak, en dayanılmazından. Sonra da birbirine karışan sesler... Birbirine karışıyor hepsi. Nereden geliyor bu uğultu anlamsız fısıltılar? Peki, bu kahkaha? Ardından bir çığlık... Canhıraş çığlık, yaşadığın karmaşayı iyice labirente dönüştürüyor. Kim, niçin haykırıyor. Ne sorabiliyorsun, ne de bir açıklama geliyor. "
Sayfa 11 - Bence KitapKitabı okudu
"Haykıran delikanlının da cehennemden kalıt olduğunu biliyorsun şimdi. Kendisi gibi semah ekibinden olan ağabeyinin Madımak'tan çıkmadığını , Serdar'ın kıl payı yaşama şansını yakaladığını biliyorsun. Kıl payı yaşamak nasıl bir şeydi?"
Sayfa 14 - Bence KitapKitabı okudu
"Vivaldi'yi o günlerde mi çaldılar? O günlerde mi tanıdın da, bildik ezgiyi öylesine sevdin?" Bak İlkbahar Süiti"dedin ellerini çırparak, anlatılmaz bir keşif sevinciyle. En yakınlarını bile tanıyamadığın bir zaman diliminde Vivaldi'yi tanımak nasıl gizli bir bilinçti dersin, nasıl bir mutluluk... Bir şeyleri anımsamak, hatta anımsar gibi olmak bile nasıl da sevindiriyordu seni. "
Sayfa 13 - Bence KitapKitabı okudu
"Stefan Zweig mektup için `yazınsal bir tür ` demiş. Bu gerçeğe sen de katılıyorsun çünkü güzel bir mektuptan öykü, şiir tatları alırsın hep. Gerçi mektup alamaz oldun incedir, mektup yazamaz... Büyük yazar sanki günün birinde telefonun, faksın o güzelim mektup yazma/alma tadını dünyamızdan kovacağını duyumsamış. Yoksa ne diye bu tanımı yapsın?"
Sayfa 9 - Bence KitapKitabı okudu
22 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.