Ahmet Uluçay'ın Bozkırda Deniz Kabuğu filminin senaryasonu yazma sürecini içeren kitap, filmlerinin Bir şerhi, içinde dünyadan azade yaşattığı Yakup'un anlatısıdır.
Ne ironidir ki -oyunlarla, kurgularla çevrili dünyamızdan çok daha sahici bir vaadi taşıyan- öykünün sonu kayıptır.
Tıpki bir tarafı hep eksik kalan, tutunamayan Yakupların yarıda bırakılmaya zorlanmış gibi, Tıpki Uluçay'ın bitirmeye ömrünü yitiremediği filmi gibi...
Biz düş yoksulu olduk Yakup. Benim sevgili çocuğum...
Eski bir rüyanın peşine düşmüş, yitirdiğim deniz kabuklarını arıyorum bozkırda...