Ya da belki de, insanı gerek koleksiyon oluşturmaya, gerek günce tutmaya iten o karanlık saplantının -yani, varoluşumuzun akıp gidişini, dağılıp yok olmaktan kurtardığımız bir dizi nesneye ya da düşüncelerin sürekli akışının dışında netlik kazanmış bir dizi yazılı satıra dönüştürme gereksinmesinin- güncesi yalnızca.