Dünya edebiyatında psikolojik realizmin önde gelen temsilcisi olan Dostoyevski, 1867'de yayımladığı Kumarbaz'da kendisinin de bir dönem kumarla başı dertte olup kendi deneyimlerinden ve gözlemlerinden yola çıkmıştır . Kitabı okurken başkarakterin kendi yazdığı yazılara değinmesiyle Dostoyevski’nin kendi hayatını anlattığını düşündürttü açıkçası . Zaten Dostoyevski kitabı da kumar borçlarını ödemek için 25 günde yazmıştır .
Romanın başkarakteri olan Aleksey İVANOVİÇ ‘in kumar tutkusunun hayatını nasıl değiştirdiğini , nelere sebep olduğunu anlatıyor . Kitabın sonu beklediğim gibi bitmese de “Şimdi neyim ben ? Bir sıfır . Yarın ne olabilirim? Yarın ,dirilip yeniden yaşamaya başlayabilirim ! Tümüyle mahvolup gitmeden önce , içimdeki insanı bulabilirim !”
”Yarın ,yarın, her şey bitecek !..” kitabı bu cümlelerle sonlandırması başkarakterin gelecekteki yaşamının nasıl olacağını biz okurlara bırakıyor .
Kitabın arkasında yazdığı gibi kitap bittikten sonra Dostoyevski okura şu soruları sordurur : Kumar masasında yitirilen gerçekte nedir ? Para mı , onur mu , aşk mı , hayat mı ? Yoksa hepsi birden mi ?