Yalnız para denilen şeyi her ne pahasına olursa olsun kazanmak vardı. Şeref de oydu. Ahlak da oydu. Namus da oydu. Onunla satın alınmayacak hiçbir şey yoktu. Pırlantasından insanına kadar.
Çocukluk, insana o kadar çabuk geri geliyor ki, adeta onu içimizde gizli bir yerde saklıyor gibiyiz. İstediğimiz zaman o, bir saniyede buluveriyor. Onu kaybeden, onu kendimizden defeden biz olduğumuz halde o sadık bir köpek şammesiyle bizi arayıp bulacak. En ümit etmediğimiz zaman ona, bizi bulmak fırsatını vereceğiz. Eğer sizde de bu çocukluğa dönüş kabiliyeti büsbütün söndüyse, o zaman sirk sizin için manasız; sirkte gülen, eğlenen, heyecanlanan insanlar acayip, basit mahluklardır. Çünkü saçlı sakallı insanlara çocuk diyemezsiniz. Halbuki o heyecana kapılmış olsanız, ara sıra kendinize gelip etrafınıza baktığınız zaman çocukluğu bir yetmiş yaşında ihtiyarın gözlerinde, ellerinde, hatta bembeyaz sakalında buluverir, siz eğer yetmiş yaşında değilseniz büsbütün küçülürsünüz. Sirkte büyük küçük yok, sirke büyük küçük mevcut değildir. Sirkte bütün insanlar dokuz yaşındadır.
Sayfa 112 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu