Kumru ile Kumru

Tahsin Yücel
2002 yılında yayınladığımız Yalan adlı romanıyla büyük ilgi toplayan Tahsin Yücel, yeni romanı Kumru ile Kumru'da yine toplumumuzun aslında gözler önünde olan ama kimsenin bir türlü dile getiremediği, yüksek sesle söylemekten herkesin ürktüğü bir sorununu anlatıyor. Yaşamımıza egemen olan eşyanın, yalnızca günlük çalışma biçimimizi değil, aynı zamanda duygularımızı, düşüncelerimizi, giderek kişiliğimizi nasıl etki altına aldığı, son derece etkileyici ve inandırıcı bir dille anlatılmış güç konuyu ustalıkla romanlaştırmış: Eşya, zamanla bize egemen olur. Başka pek çok konuda olduğu gibi eşya tutkusunda da televizyonun belirli bir etkisi vardır. Oysa bir yerde durup kendi kendimize sormamız gerekir: Kim kumanda etmekte? Biz mi televizyonu, yoksa televizyon mu bizi?
308 sayfa · İlk Yayın Tarihi: 2005
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

308 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 günde okudu
Bu kitabı okurken kendimi, yeşilçamdan bir Türk sineması izler gibi hissettim.Küçük ama gökyüzü büyük bir köyden, büyük ama gökyüzü küçük bir şehre gelen Kumrunun adapte olma süreci. Karakter hayalini kurduğu buzdolabına ulaşması ile tüketim hastalığına yakalanıyor. Buzdolabındaki her eksiği tamamlamak için gittiği gündelikleri arttırıyor. Hayal kurmaya devam ediyor ve her kurduğu hayale ulaşacak kadar akıllı ve şanslı olduğu için hepsi gerçekleşiyor ama elde ettikten sonra tüm anlamını yitiriyor. Tıpkı kendi anlamını yitirdiği gibi... Tahsin Yücel, yalın ve anlaşılır bir dil ile Göç olgusuna, nesnelerin insanları nasıl köle yaptığına yer vermiş ve vermek istediği mesajları ulaştırmayı başarmış bu kitapta.
Kumru ile Kumru
Kumru ile KumruTahsin Yücel · Can Yayınları · 20231,644 okunma
312 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Kumru ile Kumru. Elime aldığım ilk andan beri bana farklı bir şey hissettiren, kalbimin kuşlar gibi kanat çırpan değil de durgun bir denizde süzülüyormuş gibi hissetmesine sebep olan Kumru. Köyden, o kocaman gökyüzünün altındaki küçücük köyünden koskoca bir şehre giden ve şehrin küçücük göğü altında ezilen Kumru.
Kumru ile Kumru
Kumru ile KumruTahsin Yücel · Can Yayınları · 20181,644 okunma
312 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Öncelikle söylemeliyim ki her ne kadar eleştirilse de benim Tahsin Yücel hayranlığım git gide kabarıyor. Yazdığı romanlarda hem böylesine akıcı bir kurgu oluşturabiliyorken hem alttan verdiği mesaj, aslında gözümüze gözümüze soktuğu gerçekler fevkalade... Kitap Kumru isimli kızın köyde başlık parasıyla evlendirilmesi sonucu kocası Pehlivanla İstanbul’a kapıcı dairesine gelişi ve sonrasındaki şehir hayatına nasıl kendini kaptırdığı ile ilgili. Kitaba en büyük eleştiri “ buzdolabı “ mevzusundan yapılmış. Kumru’nun temizliğe gittiği evde tanıştığı buzdolabına olan hayranlığı, tutkusu evet bir nebze abartılmış veya çok fazla işlenmiş olabilir ama zaten tüm olay buradaydı. İnsalığın maddeye, nesneye olan düşkünlüğü başka nasıl anlatılabilirdi ki ben asla sıkılmadan okudum, her an Kumru’nun yeni bir şeye adapte oluşunu, Pehlivan’ın ona tavrını merak ederek okudum. Elde edene kadar en önemli zannettiğimiz her detayın bizim olduktan sonra bir hiçe dönüşmesi ancak böyle güzel anlatılabilirdi canım Yücel
Kumru ile Kumru
Kumru ile KumruTahsin Yücel · Can Yayınları · 20181,644 okunma
%43 (126/293)
2/10 puan verdi
Daha fazla dayanamayıp yarım bıraktım kitabı. Tahsin Yücel tam bir hayal kırıklığı oldu benim için. Abartılı bir anlatımla konuyu gereksiz yere uzatmak bir yere kadar normal karşılanabilir ama bir yerden sonra gerçekten çekilmez bir boyuta ulaşıyor. Genç yaşında görücü usulü bir evlilikle köyden şehre göç eden bir kadın var. Kocası kapıcı, kendisi de hem ona yardım ediyor hem de gündelikçilik yapıyor. Sonra hayatında ilk defa buzdolabı görüyor(?) ve son 50-60 sayfa onun buzdolabına olan hayranlığı, eve buzdolabı alması ve puta tapar gibi tüm hayatını o buzdolabı üzerine kurması şeklinde geçiyor... Kocasının ve çocuklarının buzdolabının kapağını açmasına dahi izin vermiyor vs... Bir yerde biter diye sabırla okuyorsunuz ama bitmiyor. Buzdolabı virali gibi bir kitap:) Öte yandan öz Türkçe kullanma hevesiyle bütün anlatımı bozan kelime ve cümlelerin kullanılması kitaba daha da yabancılaştırdı beni. Örneğin, “Gün boyunca belki kırk kez imgeleminde canlandırdığı edimi gerçekleştirmek üzere...” şeklinde ifadeler var kitapta. Tahsin Yücel’i çevirmen kimliğiyle tanıyordum. İyi bir çevirmen olduğunu bildiğim için daha yakından tanımak adına bir romanına şans vermek istedim ama netice itibariyle zihnimde çevirmen kimliği ile yaşamaya devam ederse çok daha iyi olacağını anlamış bulunuyorum:) Herkese keyifli okumalar dilerim...
Kumru ile Kumru
Kumru ile KumruTahsin Yücel · Can Yayınları · 20181,644 okunma
312 syf.
·
Puan vermedi
Kumru İle Kumru
Yaşadığı ücra Anadolu köyünün en güzel kızıdır Kumru... Güzel olmasına güzeldir lakin öyle muhafazakar bir çevrede yetişmiştir ki, yeri gelir güzelliğini suç sayar, yeri gelir güzelliğinden utanır. Oldukça zeki bir çocuk olmasına rağmen okumasına müsaade edilmez. Okula giden ağabeylerinin ezberleyemediği 23 Nisan şiirlerini, birkaç dinlemede kendi
Kumru ile Kumru
Kumru ile KumruTahsin Yücel · Can Yayınları · 20181,644 okunma
312 syf.
7/10 puan verdi
Kumru ile ne çok şeyi kasıksayıp ne kadar sıradan geldiğini düşündüğünüz çok olay oluyor. En etkilendiğim yerlerinin başında ilk markete gidince vermiş olduğu tepkiydi. İnsan yaşama ve teknolojiye nasılda sorgulamadan alışıyor bunun çok net örneği bir kitaptı. Keyifli okumalar.
Kumru ile Kumru
Kumru ile KumruTahsin Yücel · Can Yayınları · 20181,644 okunma
308 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
34 saatte okudu
Duygularımı, düşüncelerimi nasıl ifade etsem gerçekten bilemiyorum. Kitap bittikten sonra boğazıma kocaman bir yumru oluşturdu. Çok etkilendim ve beni gerçekten de dağladı diyebilirim. Okumakta çok tereddüt ettiğim, zor bir okuma olacağını düşündüğüm bir kitaptı. Ancak tamamen yanılmışım. Heyecanla, sabırsızlıkla sayfaları çevirdim. Kumru
Kumru ile Kumru
Kumru ile KumruTahsin Yücel · Can Yayınları · 20231,644 okunma
312 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Kumrunun buzdolabı ile başlayan eşya tutkusunun serüvenini izliyoruz. Bu serüven sırasında insanların kıskançlığının, çekememezliğinin aldığı boyuta da şahit oluyoruz. İnsanların kendi aralarından çıkan, refaha ulaşan insanları önyargıları ile nasıl degerlendirip paçalarından asılıp aşağıya çekmeye çalıştığını görüyoruz. Kitap hem finali hem de Kumru ve Pehlivan'ın saflığı ile gerçek üstü olduğu hissini uyandırdı bende. Zira yakın tarihimizde, günümüzde insanların bu kadar saf ve temiz kalabilmesi pek mümkün gelmiyor. Özellikle kitabın sonu ben de ince bir hüzüne neden oldu. Tahsin Yücel okumadıysanız mutlaka tanışmanızı öneririm. Keyifli okumalar dilerim...
Kumru ile Kumru
Kumru ile KumruTahsin Yücel · Can Yayınları · 20181,644 okunma
308 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Eşyanın hükmü...
Tahsin Yücel'in Kumru'su... Köy yaşamından sırf erkek kardeşinin evliliği için başlık parasıyla Pehlivan Haydar'a verilen ve şehirde hayatı baştan aşağı değişen, bu hayata uyum sağlamaya çalışırken bocalayan ve hayatı boşlukta kaybolan bir kadın Kumru. Yazar, kitabın en başında Kumru ile Kumru'nun ayrımını sunuyor okuyucuya.
Kumru ile Kumru
Kumru ile KumruTahsin Yücel · Can Yayınları · 20231,644 okunma
312 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
21 saatte okudu
Kumru tüketim toplumunun girdabına düşüp bütün saf ve iyi özelliklerini yabancılaşma çarkında ögüttükden sonra kendisine dair hiç birşey kalmayan kumru.....
Tahsin Yücel
Tahsin Yücel
kalemiyle tanışma kitabım ve uslubuna , taşı gediğine koymadı ki çevikliğine hayran kaldım.
Tahsin Yücel
Tahsin Yücel
Kumru ile Kumru
Kumru ile Kumru
Kumru ile Kumru
Kumru ile KumruTahsin Yücel · Can Yayınları · 20181,644 okunma

Yazar Hakkında

Tahsin Yücel
Tahsin YücelYazar · 41 kitap
Hayatı Kunduracı olan Ahment Yücel'le Nuriye Münevver Hanım'ın oğludur. İlköğrenimini Elbistan Gazi Paşa İlkokulu'nda tamamladıktan sonra 1945'te İstanbul'a gelmiştir. 1953'te Galatasaray Lisesi'ni, 1960'da da İÜEF Fransız Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü bitirdi. Fakülteyi bitirdikten sonra, İstanbul'da kalmayı tercih etti ve 1969'da doktorluk, 1972'de doçentlik, 1978'de de profesörlük ünvanlarını aldı. 2000 yılında emekliliğe ayrıldı. Tahsin Yücel, çalışmalarına öykücülükle başladı. İlk öyküsü olan ¨Dert Çok, Hemdert Yok!¨, bir derlemede (Yeni Hikâyeler 1950) yayımlandı. Daha sonraları Varlık, Seçilmiş Hikâyeler, Yeryüzü, Beraber ve Mavi gibi dergilerde öyküleri yayımlanmaya devam etti. Bu dönemlerde; kullandığı yalın dil, kullandığı modern sözcükler, Anadolu insanına yaklaşımındaki tutarlılık ve anlatımındaki ustalık dikkat çekti. Behçet Necatigil gibi isimlerden yorumlar aldı. Uçan Daireler, Haney Yaşamalı ve Düşlerin Ölümü adlı öykü kitaplarını yayımlayarak kariyerine devam eden Yücel, bu kitaplarda kendi geçmişinden bazı öğeler kullandı. Bunları ele alırken oldukça karamsardı; ancak daha sonraları bunu dönemin akımlarından etkilenerek yaptığını belirtmiştir. Bu kitaplarla daha çok tanınmaya başladı. 1970'li yıllara gelindiğinde, öncelikle "Yaşadıktan Sonra" ve "Dönüşüm" kitaplarıyla, daha sonra da "Vatandaş ve Ben" ve "Öteki" kitaplarıyla tarzında bir değişiklik gözlemlendi; daha derin kişilikler yaratıp, ¨çevreyle¨ daha az ilgilenmeye başladı. Bu kitaplarıyla karışık yorumlar alan Yücel, kariyerine Komşular adlı kitabıyla devam etti. Bu kitabın konusu, diğerlerinden farklı olarak, insanların politika hakkındaki görüşlerinin eleştirisiydi Fethi Naci, bu kitabındaki bir öyküsünü bir başyapıt olarak değerlendirdi. Tahsin Yücel aynı zamanda bir romancıdır. Romanları (Peygamberin Son Beş Günü, Mutfak Çıkmazı, Bıyık Söylencesi) genel anlamda, halka karşı ironik eleştiriler barındırır. Bunlardan Peygamberin Son Beş Günü fazla solcu bulunduğundan dolayı politik anlamda da eleştiriler almıştır. Öykü ve roman dışındaki eserlerine bakıldığında, Yazın, Gene Yazın ve Tartışmalar adlarında iki deneme kitabı görülür. Bunlardan ilki, genellikle kendi hayatından alıntılar içerirken, ikincisi, dilsel konuları alan polemikleri konu alır. Aynı zamanda, Türkiye'ye göstergebilimi tanıttığı çalışmaları da vardır. Yurtiçi ve yurtdışında ses getiren yazınsal incelemelerinin yanı sıra, hatrı sayılır çevirileri de vardır. Öykülerinden bazıları, İsveççe ve Fransızca'ya çevrilmiştir.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.