Kumru ile Kumru

Tahsin Yücel
2002 yılında yayınladığımız Yalan adlı romanı ile büyük ilgi toplayan Tahsin Yücel, yeni romanı Kumru ile Kumru'da yine toplumumuzun aslında gözler önünde olan ama kimsenin bir türlü dile getiremediği, yüksek sesle söylemekten herkesin ürktüğü bir sorununu anlatıyor. Yaşamımıza egemen olan eşyanın, yalnızca günlük çalışma biçimimizi değil, aynı zamanda duygularımızı, düşüncelerimizi ve giderek kişiliğimizi de nasıl etkisi altına aldığı, son derece etkileyici ve inandırıcı bir dille anlatılmış Kumru ile Kumru'da. Tahsin Yücel bu anlatılması güç konuyu ustalıkla romanlaştırmış; eşya zamanla bize egemen olur. Başka pek çok konuda olduğu gibi eşya tutkusunda da televizyonun belirli bir etkisi vardır. Oysa bir yerde durup kendi kendimize sormamız gerekir: kim kumanda etmekte? Biz mi televizyonu, yoksa televizyon mu bizi? Tahsin Yücel son romanı Yalan'da, toplumumuzda benzerlerine rastladığımız bir kahraman yaratmıştı. Yusuf Aksu, yalan üzerine kurulmuş bir itibarın sahibiydi. Bir arkadaşının dil üzerine bir teorisini onun ölümüyle birlikte sahiplenmiş, bu sayede az bulunur bir şöhretin ve itibarın sahibi olmuştu. Ama suçlu o muydu burada? Toplum 'birilerini yüceltme' hastalığının kaynağı değil miydi? Benzer bir durum Tahsin Yücel'in yeni romanı Kumru ile Kumru'da da var. Tahsin Yücel yeni romanıyla da ülkemize hiç bakılmamış açılardan bakmaya devam ediyor. İstanbul'un denize yakın mahallelerinden birinde yaşayan bir kapıcı ailesi: İri yarı Pehlivan, sessiz ve tuhaf Kumru ve çocukları Sultan ile Hakan. Kumru, Pehlivan ile görücü usulü evlendirilmiş, büyük şehre yollanmıştır. Başta ısınamamıştır kocasına. Ama daha sonra onu sevmiş, zaten çocukları da olmuştur. Çocuklarının isimlerini İstanbul'daki akrabaları İsmail Abi (anlaşıldığına göre mafya şefidir İsmail) koymuştur. Hakan, zeki bir çocuktur, dersleri iyidir ama olup bitenleri dışardan izlemekle yetinir. Sultan'sa zıddıdır onun. Öğretmenleri onu okulda istemezler, kızcağız düpedüz aptaldır, tek yapabildiği söylenenleri tekrarlamaktır. Kapıcı dairesinde otururlar, Kumru evlere gündeliğe gidip gelmeye başlar. Gündeliğe gittiği evlerden birinde buzdolabı ile tanışır ve makineye hayran olur. Gece rüyasında onu görür. Sonunda aynı buzdolabını almaya karara verir. Taksitle alınan buzdolabı eve getirildiğinde Kumru büyük hayal kırıklığına uğrar. Dolabın içinde o kutular, şişeler, yiyecekler yoktur! Gündeliğe gittiği hanım da Kumru'yu alıp Migros'a götürür. Bundan böyle dolabın boş bırakılmaması gerektiğini, tüketilenin yerine yenisinin koyulmasının şart olduğunu anlar. Böylece sık sık Migros'a gidilmeye başlanır... Kumru'nun değişimi böylece başlamış olur. Kocası Pehlivan da bu değişimin yükünü kaldırabilmek, hayran olduğu karısına istediği yaşamı verebilmek için İsmail Abi'nin yanında çalışmaya başlar. Sınıf atlarlar, arabaları bile olur. Kumru gördüğü her şeyi önce garipser, sonra alışmaya başlar. Bu değişim ile, önce çevrelerinde bulunan diğer kapıcıların dostluğunu yitirirler, sonra da... Kumru ile Kumru eşyalaşmanın sonunun bulunmadığını çok çarpıcı bir dille anlatıyor. Kumru köyünden çıkıp şehirde yaşadığı halde uzun süre bu eşyalaşmanın farkında olmamıştır. Ama buzdolabı ile başlayan tutsaklık başka eşyalarla sürer. Bir ara kapıcı dairesinin bahçesine çıkan Kumru kızı Sultan'ı da yanına alarak bahçedeki nar ağacının altına gider ve 'Seni unuttuk, kusura bakma', der. Romanın en güzel, en etkileyici sahnelerinden biridir bu. Gerçekte, bugün toplumumuzda yaşanan çözülmenin açıklaması da burada gizlidir; eşyalaşma, kişiliksizleşme, Kumru'ya evini köydeki ailesini yıllarca anımsatmış olan nar ağacının unutulması ile başlamıştır... Tahsin Yücel, şimdiye dek yapılmamış bir şey yapıyor bu romanında; Türkiye toplumunda yaşanan eşyalaşmayı anlatıyor...
312 sayfa · İlk Yayın Tarihi: 2005
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

308 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 günde okudu
Bu kitabı okurken kendimi, yeşilçamdan bir Türk sineması izler gibi hissettim.Küçük ama gökyüzü büyük bir köyden, büyük ama gökyüzü küçük bir şehre gelen Kumrunun adapte olma süreci. Karakter hayalini kurduğu buzdolabına ulaşması ile tüketim hastalığına yakalanıyor. Buzdolabındaki her eksiği tamamlamak için gittiği gündelikleri arttırıyor. Hayal kurmaya devam ediyor ve her kurduğu hayale ulaşacak kadar akıllı ve şanslı olduğu için hepsi gerçekleşiyor ama elde ettikten sonra tüm anlamını yitiriyor. Tıpkı kendi anlamını yitirdiği gibi... Tahsin Yücel, yalın ve anlaşılır bir dil ile Göç olgusuna, nesnelerin insanları nasıl köle yaptığına yer vermiş ve vermek istediği mesajları ulaştırmayı başarmış bu kitapta.
Kumru ile Kumru
Kumru ile KumruTahsin Yücel · Can Yayınları · 20231,640 okunma
312 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Kumru ile Kumru. Elime aldığım ilk andan beri bana farklı bir şey hissettiren, kalbimin kuşlar gibi kanat çırpan değil de durgun bir denizde süzülüyormuş gibi hissetmesine sebep olan Kumru. Köyden, o kocaman gökyüzünün altındaki küçücük köyünden koskoca bir şehre giden ve şehrin küçücük göğü altında ezilen Kumru.
Kumru ile Kumru
Kumru ile KumruTahsin Yücel · Can Yayınları · 20181,640 okunma
312 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Öncelikle söylemeliyim ki her ne kadar eleştirilse de benim Tahsin Yücel hayranlığım git gide kabarıyor. Yazdığı romanlarda hem böylesine akıcı bir kurgu oluşturabiliyorken hem alttan verdiği mesaj, aslında gözümüze gözümüze soktuğu gerçekler fevkalade... Kitap Kumru isimli kızın köyde başlık parasıyla evlendirilmesi sonucu kocası Pehlivanla İstanbul’a kapıcı dairesine gelişi ve sonrasındaki şehir hayatına nasıl kendini kaptırdığı ile ilgili. Kitaba en büyük eleştiri “ buzdolabı “ mevzusundan yapılmış. Kumru’nun temizliğe gittiği evde tanıştığı buzdolabına olan hayranlığı, tutkusu evet bir nebze abartılmış veya çok fazla işlenmiş olabilir ama zaten tüm olay buradaydı. İnsalığın maddeye, nesneye olan düşkünlüğü başka nasıl anlatılabilirdi ki ben asla sıkılmadan okudum, her an Kumru’nun yeni bir şeye adapte oluşunu, Pehlivan’ın ona tavrını merak ederek okudum. Elde edene kadar en önemli zannettiğimiz her detayın bizim olduktan sonra bir hiçe dönüşmesi ancak böyle güzel anlatılabilirdi canım Yücel
Kumru ile Kumru
Kumru ile KumruTahsin Yücel · Can Yayınları · 20181,640 okunma
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.