Kur'an- ı Kerim'e Göre Peygamberler ve Tevhid Mücadelesi
İsmail Lütfi ÇakanKur'an- ı Kerim'e Göre Peygamberler ve Tevhid Mücadelesi Sözleri ve Alıntıları
Kur'an- ı Kerim'e Göre Peygamberler ve Tevhid Mücadelesi sözleri ve alıntılarını, Kur'an- ı Kerim'e Göre Peygamberler ve Tevhid Mücadelesi kitap alıntılarını, Kur'an- ı Kerim'e Göre Peygamberler ve Tevhid Mücadelesi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Peygamber efendimizin vasiyeti üzerine sizlerle paylaşıyorum lütfen okuyunuz!
Veda hutbesi :
Ey insanlar! Bilmiyorum, belki de bugünden sonra burada sizinle bir daha buluşamayacağım. Allah’ın rahmeti bugün sözümü işitip onu iyice kavrayanların üzerine olsun! Benim bu sözlerimi burada bulunanlar bulunmayanlara bildirsin. Olabilir ki bildirilen kimse burada bulunandan daha iyi anlar ve itaat eder. Ey insanlar! Biliniz ki
Sayfa 683 - Bu vasiyetimi burada bulunanlar, bulunmayanlara bildirsin! Olabilir ki bildirilen kimse, burada bulunup da işitenden daha iyi anlayarak muhafaza etmiş olur.Kitabı okudu
Nerede Allah'tan sakınma, ahirete inanma ve hesap verme duygusu yoksa; orada, bozgunculuk olacaktı... Bu gerçek, asırlar boyu böyle kalacaktı...
Sayfa 134Kitabı okudu
Bir hocam, "biz hâlâ Ad kavminin teknolojisine ulaşamadık." Demişti.
Ahkâf; Yemen ile Umman arasında bir topraktı. Evleri kat kattı. Muhteşem sarayları, oğulları, malları, davaları vardı. Etrafı bağlar bahçeler sarmıştı. Ahkâf, "İrem" diye ün salmıştı. İnsanları boy ve kuvvetçe üstün yaratılmıştı.
Maddeyi tek ve gerçek ölçü bilen her kafa, iblisçe bir yanılma içinde olacaktı...
"Gök ve yer onların ardından ağlamadı; onlara mühlet de verilmedi."(Duhân 29)
Temiz kalmak, namuslu yaşamak, iffetli olmak böyle yaşamayanlara göre suçtu.
Putlar ve putçular , insanlık tarihinde, insanları haktan sapıklığa götürdüler. Taştan, tunçtan, ağaçtan ve alçıdan ve benzeri maddelerden put yapımı devam etti. Böylece saygı ve anı için dikilen heykeller, zamanla putlaştılar. Bu yüzden İslâm'da heykelcilik yasaklandı.
Dava sahibi, davasına herkesten önce kendisi inanacaktı. Sonra onu duyuracak ve savunacaktı.
Mûsâ'ya (a.s.) peygamber olduğu doğrudan doğruya Allah tarafından özel bir konuşma ile bildirilirmişti. Bu bildirişte , araya melek girmemişti.
Herkesin kendine göre zaafları vardı.
Haksızlık yapanlara yönelmeyin, yoksa ateş size de dokunur. Sizin Allah'tan başka dostunuz yoktur; sonra, yardım da göremezsiniz.
(Hud /113)
Münafık; özüyle kâfir, sözüyle mü'mindir.
Namaz
Sapıklık, ibadetsizlikle başlardı. Giderek ahlaksızlığa, haksızlığa,inançsızlığa varırdı.
Namaz,ibadette ilk'ti.Din'e direkti.
Namaz,tümüyle iyilikti...
Cemiyet bünyesinde ilikti...
Mü'mine güçtü, kuvvetti...
