Kur'an Okumaları 2 - Henüz İnmemiş Âyetler Sözleri ve Alıntıları
Kur'an Okumaları 2 - Henüz İnmemiş Âyetler sözleri ve alıntılarını, Kur'an Okumaları 2 - Henüz İnmemiş Âyetler kitap alıntılarını, Kur'an Okumaları 2 - Henüz İnmemiş Âyetler en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
O'nu Hallak olarak, yani bir kez değil, sürekli yaratan olarak tanımayan; ihtimal ki, onu bir Ilk Muharrik' olarak görmek- le yetinecek ve sonraki zamanları ve oluşları esbaba, tabiata, tesadüfe şansa, vesaireye taksim edebilecektir.
Madem Allah 'bütün güzel isimler O'nun olan'dır ve madem tevhid hakikati en güzel kıvamını bütün güzel isimleri O'na has kılmakla bulmaktadır; o halde, "La ilahe illallah" ın "La rabbe illallah," "Lá hâlika illallah," "lá rázika illallah" súretindeki her bir ism-i ilahiye mahsus açılımları da kalblerimize nakşolunmalıdır. Yoksa, Allah'a ulûhiyetinde şerik koşmazken, açık veya gizli, rububiyetinde, rezzakiyetinde, hallakiyetinde.. O'na şe rikler koşulması olasıdır. Kur'ân-ı Hakim'deki "Allah'ı gereği gibi tanıyamadılar" (Hacc, 22-74) misali âyetler mütalaa olunurken, tev hidin esmâ-i hüsnaya bakan bu açılımı da dikkate alınmalıdır.
Hüd süresinin 117. âyetinde..."Rabbin, ahalisi muslih olduğu halde bir beldeyi helâk etmez" buyurulur. Fakat, "Rabbin, ahalisi salih olduğu halde bir beldeyi helâk etmez" buyurulmaz. Bu da demektir ki, Rabbü'l-âlemin bir belde ahalisini salih oldukları halde-muslih de olmadıkları için helâk edebilir!
Ama o sürece henuz başladığı an, insan 'meseleyi bitirdiği' zannına düşmektedir. İşte böylelerin azığı ve yakıtı fazla zaman geçmeden bitmekte: hayat binegi tökezlemektedir.
"Namazımı kılıyorum nasıl olsa" diye rahat ve huzur içinde, içinde bulunduğumuz ortamda normal addedilen kötülükleri biz de normal görüp işliyor muyuz; yoksa namazımız, bu kötülüklerden alıkoyduğu gibi, başkalarının da bu kötülüklerden azade olması yönünde bir gayrete mi bizi sevkediyor?
Diğer bir deyişle: namaz kıldığımız halde emr-i ilahiye uymayan bin türlü fiilin icra olunduğu bir ortamda farkı farkedilmeyenlerden miyiz? Yoksa, şerrin neşvünema bulduğu bir ortamda, namazımız ile ayrılıyor ve ayırt ediliyor muyuz?
Çünkü, kafir açıkça görülen bir düşmandır, harbidir, adı sanı bellidir, münafik ise, hesabidir, bukalemun misali kılık ve tarz değiştirir, ele avuca sığmaz, nitekim ne zaman hangi yüz ve ihanetle karşınıza çıkacağı bilinmemektedir.
Hem, Münafikün süresindeki o keskin uslüb ve "Allah canlarını alsın onların!" misali ilahi tel'inlerle yüklu o celalli hitap, nifakın kufürden, münafıkın kafirden daha da şirret ve tehlikeli olduğunun
en birinci delili olsa gerektir.
Günahın hemen her yeri kuşattığı bu ortamda, özellikle 'cinsellik'le ilgili günahlar bin koldan saldırıyor...hemen her alanda, cinsellik kainatın ve insanın Hâlik-ı Zülcelalinin izin vermediği bir biçimde açığa vuruluyor.
..bazı şeyleri Allah'a, bazı şeyleri kendine ve sebeplere izafe etmek türünden bir itikad, Kur'ani tarifte 'iman' sınıfına değil, 'şirk' sınıfına düşmektedir.