Kur'an ve Sünnetteki Misaller

Hakim Tirmizi

Newest Kur'an ve Sünnetteki Misaller Quotes

You can find Newest Kur'an ve Sünnetteki Misaller quotes, newest Kur'an ve Sünnetteki Misaller book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Allah’ın Bilinmesi Gereken Vasıfları:
O’nun celali, cemali, azameti, ihtişamı, nuru, rahmeti, otoritesi, şan ve şerefi, zenginliği, gücü, cömertliği ve merhametidir. Kim Rabb’ini bu vasıflarla tanırsa kalbi sevinçle dolar, nefsi müstağni olur, uzuvları kuvvet bulur, emeli uzun olur ve ümidi fazlalaşır. Allah’in katındaki zenginliklerle gönlü de zengin olur. Allah’ın engin kudreti altında kalbi genişler, gayreti artar, imanı kuvvetlenir, yolunda istikamet bulur, dayandığı payandalar sabit ve sağlam olur; imanı kemale erer, kulluğu sadık olur, ismi yüce mertebelerde değerli bir hâle gelir, asaleti artar ve bu kişi Allah’ın merhametine nail olan has kullardan olur. Allah’ın dostluğunu kazanarak hidayete ulaşır. Bahsettiğimiz tüm bu vasıflar, nefsin nasibi ile ilgilidir. Nefis, Rabb’ini bu vasıflarla tanımazsa şaşkın, fakir, cansız, aldanmış ve solmuş bir nefis olur.
Aklı İşletmek:
Bir kimseye akıl nimeti verilir de kendisi için açılan kapı karşısında aklını kullanırsa, kalbini doğruyu nasihat edene karşı itaat etmeye bağlarsa --ki bu akıl, Allah’a ve ahvâlini düzeltmeye çağırır- o zaman akıl, o kişi için yollardaki engebeleri kaldırır, hayatı ona süslü kılar ve güzel ahlâklı olması, salih işler yapması, yüce mertebelere ulaşması için onu eğitir. Ta ki onu emanet sınırına ulaştırır. Böylece o kişi Allah’ın yeryüzünde, O’nun güvencesi altında olur. O’nun sırlarına vakıf olup münacat ve hikmet makamına ulaşır. O kişi içinde bulunan cevherle ulvi derecelere nail olur; gece-gündüz Allah’ın kapısında durur ve orayı hiç terk etmez. Böylece o, Allah’m nezdinde çok değerli, istediği zaman O’nun huzuruna girip çıkan asil bir insan olur. O kişi kurbiyet meclislerinde istediği zaman dilediği yere oturur. Allah Teâlâ da o kişiye bazı sırlar verir. Bu, o kulun dünyadaki ahvâlidir. Ahirette Allah’ın huzuruna geldiğinde ise Allah’a kavuşmanın süruru, yüksek derecelere nail olması, Firdevs cennetine girmesi ve perde olmadan Allah’m cemalini müşahede etmesi vuku bulacaktır. Bu nedenledir ki Allah Resulü (s.a.) şöyle buyurmuştur: “Kişinin akıl kapasitesi ve azmini bilinceye kadar Müslümanlığı sizi şaşırtmasın!”253
Reklam
“Ölü iken dirilttiğimiz ve kendisine insanlar arasında yürüyebileceği bir ışık verdiğimiz kimse, karanlıklar içinde kalıp ondan hiç çıkamayacak kimse gibi olur mu? İşte kâfirlere, yapmış oldukları böyle süslü gösterilmiştir.“ (En'am,122) Cenab-ı Hak kendisinden gafil olan ölü bir kalbe akıl ve ilim nurunu verirse o kişi Rabb’ini tanır. Böylece ilmi, hayat nuru ile akleder. Kişi Rabb’ini tanıdığında O’nunla mutmain olur, kul olarak nefsini O’na teslim eder. Bu durumda ona iki isim gerekir: Bunların birisi Mümin, diğeri ise Müslimdir. İman ismi, kalbin istikrarı (yakîn ile inanması) nedeniyle İslâm ismi ise emir ve yasaklar hususunda kul olarak nefsini teslim etmesi nedeniyle verilir. İkisi de tek bir çerçevede bulunur: Kişi Allah’ı Rabb olarak tanır ve O’nunla mutmain olur; nefsini Allah’ın yanında hisseder ve O’na teslim eder. Bu ikisi de tek bir marifettir. Rabb’ine baktığı zaman O’nu Rabbi olarak tanır, nefsine baktığı zaman nefsinin de O’nun kulu olduğunu bilir. Bunlar ancak kalbin diri olması koşuluyla bilinebilir ve bu marifet diri kalble elde edilebilir. Emir ve yasaklar o kulu, kulluğa çağırır. Ancak nefsine yerleştirilmiş olan şehvetler gelir ve kişiye ağırlık verip onu yasaklar hususunda serkeş yapar. Eğer kişi Allah’ın Zat’ı için gerektiği şekilde cihad ederse Allah o kişiyi takdir eder; emirlerinin daha hafıf gelmesi ve yasaklarda kendisini daha iyi frenleyebilmesi için onun kalbindeki diriliği artırır.
Marifet ilmi
Birisi, “Marifet ilmi nedir?” diye sorunca ikinci kişi, “Sen Rabb’ini tanıyor musun?” dedi. Birinci kişi, “Evet” diye cevap verdi. İkinci kişi, “Hangi sıfatlarıyla tanıyorsun?” diye sorunca birinci kişi süküt etti ve sonra: “Bana kendi Zat’ını bazı sıfatlarıyla tanıttı.” dedi. Ikinci kişi, “Sen bu sıfatlardan hangisine nail olabildin?” dedi.
İmanın tatlılığı sevgiden gelir. Sevgi, imanın içinde bulunur. Imanın temizliği ise tevhid nurundan gelir. İmana şehevi lezzetler karışırsa onu acı yapar; hevânın vesileleri karışırsa da imanın temizliği gider; iman bulanık olur ve kirlenir. Kalbin hastalanmasının sebebi, bulanması ve kirlenmesidir. Eğer birisi, “İman nasıl kirlenir ve bulanık hâle gelir?” diye sorarsa ona şöyle cevap verilir: İman, Allah’ın lütfudur. Kulun kalbinin istikrarı iman ile sağlanır. Kulun kalbi Rabb’inde istikrar bulursa O’nu tanır ve O’nda mutmain olur. Allah’a inanmak da işte budur. Nura gelince, kalbin istikrarı da nurdan olur ki bu nur, iman nurudur. Lügatte nurun iman olarak adlandırılması caizdir. Aynen “Beyt” kelimesinin “Dar” (Ev) kelimesine nispet edilerek kullanılması gibi. Eve “Dar” denilmesinin sebebi, insanlar arasında el değiştirmesinden (tedvir) dolayıdır. Eve “Beyt” denilmesinin sebebi ise bizim orada uyumamadan (Bate fiiline istinaden) dolayıdır.
Rivayet edilir ki bir adam Hz. Peygambere (s.a.) gelerek: “Bana ilmin inceliklerini ve acayipliklerini (garip olanlarını) öğretir misin?” dedi. Allah Resulü (s.a): 'Sen ilmin başında ne yaptın? Rabb’ini tanıyor musun?” dedi. O kişi: 'Evet' dedi. Allah Resulü (s.a.): “O’nun hukuku ile ilgili ne yaptın?” buyurdu. 0 adam: "Allah’ın dilediği kadarını” dedi. Hz. Peygamber (s.a.): “Ölümü tanıdın mı?” buyurdu. O kişi: “Evet” dedi. Allah Resulü (s.a.): “Peki, ölüm için ne hazırladın?” buyurdu. O kişi: 'Allah’ın dilediğini” dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (s.a.): “Git, ilmin başını öğren(marifetullah)sonra da gel, Ben sana ilmin inceliklerini ve acayipliklerini öğreteyim.” buyurdu.” Allah Resulü (sa.) o kişiye, Allah’ın hukukunu yerine getirebilmesi için önce Allah’ı tanıması gerektiğini işaret etmiştir.
Reklam
34 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.