Kur'an'da İnsaniyet Mektebi
Murtaza MutahhariQuotes
İmam Ali (a.s):
“ Heyhat! Hicaz’da veya Yemâme’de asla tokluk nedir bilmeyen, doyumluk denen şeye ulaşamayan nice yoksullar varken, nefsimin beni yenmesi ve hırsın beni yemek seçmeye götürmesi nasıl mümkün olabilir? ! Çevremde aç karınlar ve yanmış ciğerler varken geceyi nasıl tok olarak geçirebilirim!”
Nehcül Belağa / 45. Mektup
Ancak yapabilme kudret ve yetisine sahip olduğu takdirde bir iş insan için görev ve yükümlülük olarak belirlenir. Şöyle ki, insanın yapmaya muktedir olmadığı ve güç yetiremediği bir iş asla yükümlülük olarak addedilmez.
Sayfa 51 - Önsöz YayıncılıkKitabı okudu
İnsan doğasında canlı ve cansız varlıklarda bulunan maddî unsura ek olarak, ilâhî ve melekûtî bir unsur mevcuttur. İnsan doğa ve doğaüstünden oluşan bir birleşimdir; madde ve manadan, cisim ve ruhtan.
Sayfa 19 - Önsöz YayıncılıkKitabı okudu
İkbal der ki:
“Tapınma ve yakarış hayatî ve sıradan bir ameldir ve bu vesileyle küçük kişilik adacığımız hayatın daha büyük bir tümeli içinde kendi durumunu ve konumunu keşfeder.”
(İslam’da Dinî Düşüncenin İhyası, s.105.)
Kim, daha fazla haberdarsa daha fazla canlıdır.
Sayfa 66 - Önsöz YayıncılıkKitabı okudu
Bilim bir araç misali insanın istek ve arzusunun kontrolünde yer alır ve doğayı, insanın istediği ve emrettiği şekilde inşa eder. Ama doğayı nasıl inşa edeceği, doğadan insan toplumu için yararlı ürünler mi üreteceği, yoksa bazı özel şahısların daha fazla büyüme ve kalkınması için tahrip edici şeyler mi üreteceği, bilim olarak adlandırılan bu aracı ilgilendirmez; artık bundan sonrası, bilimi elinde bulunduran insanların nasıl insanlar olduğuna bağlıdır.
Ancak iman, insana hâkim bir güç misali hareket eder, onun istek ve arızalarını kendi kontrolüne alarak hak ve ahlak yoluna sevk eder. İman, insanı inşa eder, yapılandırır; insan da bilimin gücüyle dünyayı, ilim ve imanın iç içe geçtiği durumda hem insan hem de dünya düzene girer.
İnsan, benliği ve mahiyeti arasında ayrılık ve uzaklığın olduğu tek varlıktır; yani insan ve insaniyet arasında. Bazı bedevî ve vahşi insanlar gibi birçok insan, insaniyete ulaşmamış ve hayvanlık aşamasında baki kalmışlardır. Birçok insan başkalaşmış, kendi aslî şeklinden çıkarak insan karşıtına dönüşmüştür; birçok ‘uygar’ görünümlü gibi.
Sayfa 76 - Önsöz YayıncılıkKitabı okudu