Kur'an'da Sorumluluk Bilinci: Kulluğun Gayesi
Fatih KurtQuotes
Müminin mazeretlerden uzak durarak, zorluklar karşısında güçlü olması ve direnmesi gerektiğini Hz. Peygamber şöyle belirtmiştir: “Kuvvetli mümin, zayıf müminden daha hayırlıdır. Sen, sana yararlı olan şeyi elde etmeye çalış. Allah’tan yardım dile ve asla güçsüzlük gösterme. Başına bir şey gelirse, ‘Şöyle yapsaydım, böyle olurdu.’ diye hayıflanıp durma. ‘Allah’ın takdiri bu, O, ne dilerse yapar.’ de. Zira ‘Eğer şöyle yapsaydım.’ sözü şeytanı memnun edecek işlerin kapısına açar.’
Sayfa 11Kitabı okudu
“Ey iman edenler! Siz kendi sorumluluklarınıza dikkat edin. Siz doğru gittiğiniz taktirde yanlış yola sapanlar size zarar veremez. Hepinizin dönüşü Allah’adır ve yapmakta olduğunuz her şeyi o zaman Allah size bildirecektir.” (Mâide, 5/105.)
Sayfa 102Kitabı okudu
İslam kültüründe kulun namaz ile Allahu Taala yakınlaşması miraç olarak tanımlanmıştır. Namaz Müslümanın yaratıcısıyla buluşması, O’na yakınlaşması ve kul olmanın bilinci ve hazzını veren bir ibadettir. Namaz aynı zamanda Hz. Peygamber tarafından dinin direği olarak tanımlanmıştır.
Sayfa 63Kitabı okudu
Zira Peygamber Efendimiz (s.a.a) “İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız. Size, yaptığınız taktirde birbirimizi seveceğiniz bir iş göstereyim mi? Aranızda selamı yayın.” şeklinde bildirmek suretiyle müminlere yönelik sevginin gerekliliğine dikkat çekmektedir.
Sayfa 160Kitabı okudu
İsra suresi
“Biz kıyamet günü için adalet terazileri kurarız; artık kimseye hiçbir şekilde haksızlık edilmez. Yapılan, bir hardal tanesi kadar dahi olsa, onu getirir ortaya koyarız. Hesap görücü olarak biz yeteriz.”
Sayfa 42Kitabı okudu