Kur'an'daki Tanrı Quotes
You can find Kur'an'daki Tanrı quotes, Kur'an'daki Tanrı book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Muhammed’in Tanrısı tam anlamıyla “otoriter “ve “totaliter “bir Tanrıdır;
Tanrı insan düşünün ürünüdür;daha başka bir deyimle,insanlar Tanrı tarafından değil ,Tanrı insanlar tarafından yaratılmıştır.
Cennetten başka herşey geliyor insanın aklına (tabi varsa öyle bir yer)
“…Biz (cennetteki)o güzel gözlü kadınları(hurileri)…kızığlan kız yaptık.Hepsi erkeğine düşkün ve hepsi yaşıt…”
Muhammed’in Tanrı diye tanımladığı şey, çöl Arap’ının değer ölçülerine göre kafasında yarattığı şeydirki ,Tanrı fikrini yüceltmeye değil,aksine küçültmeye yöneliktir.
Muhammed'in tanımladığı Tanrı'nın insanlarla olan ilişkisi sokaktaki çocukların birbirleriyle olan ilişkilerine çok benzer. Nasıl ki sokakta oynaşan çocuklar, birbirleriyle gülüşür ya da küsüşürse, Muhammed'in Tanrısı da kendi yarattığı kullarıyla öyledir. Onlarla bazen gülüşür, bazen küsüşür, bazen sürtüşür ve küsüp sürtüştüğü zaman onlara düşman kesilir ve "kafir" ya da "münafık" damgasını vuruverir, "lanetler yağdırır, küfürler eder". Bununla da yetinmez, bazen tuzak kurar, hile yapar ve insanları da, kendi aralarında böyle yapmaya çağırır. Ve ne ilginçtir ki, Tanrı'nın insanlarla küsüşme si ve sürtüşmesi çoğu kez keyfi, yersiz ve hatta gülünç denebilecek gerekçelere dayalıdır. Birkaç örnekle yetinelim: • • •
Tutarsızlık bu kadar olur
Kim affeder ve barışırsa onun ecri Allah’a aittir.(Maide 13)
Akıl sahipleri kısasta sizin için hayat vardır (Bakara 179)
Bir kötülüğün karşılığı aynı şekilde kötülüktür (şüra 40)
Eğer azap ederseniz size yapılanın aynıyla azap edin (Nahi126)
eeee o zaman neden yanıyoruz Ömer Hayyam’ın da söylediği gibi
“Tanrı dilediğinin gönlünü açar onu Müslüman yapar…
Dilediğinide kapatır onu kafir yapar.”(en am suresi ayet 125)
Muhammed'in tanımladığı Tanrı, sadece küfürlerle, lanetlemelerle, yeminlerle ya da tehditlerle iş gören, sadece kıskançlık nedeniyle kullarını özgürlükten yoksun kılan bir "Tanrı" değildir. O, aynı zamanda keyfiliğe saplanmış bir Tanrı'dır ve bu saplanmışlık yüzünden insanları dilediği gibi sapıklıklara, kötülüklere zorlamaktadır; ya da dehşet saçarak korku içinde tutmaktadır, onları birbirlerine düşman kılmaktadır, birbirlerine boğazlatıp, kan akıt tırmaktadır ... Kullarının yaptıklarını ve yapacaklarını bildiğini ve onları koruyup gözetmenin kendisi için zor olmadığını söylediği halde (Bakara Suresi, ayet 255) onların savaş ve kavgalara girişip kan akıtmalarına engel olmaz; Cibril aracılığıyla insanları birbirlerine dost ya da düşman kılar;çünkü keyfi öyle istemiştir. Öyle istediği için de şöyle konuşmaktan geri kalmaz: "
... (Allah) dilediğini siler (yok eder) dilediğini de sabit bıra kır (yaşatır ya da yeniden yaratır vb.)" (Ra'd Suresi, ayet 39)135 .
Anlatmak ister ki, her şey onun elindedir, her şeyi düzenleyen, ınsanlan "iyiliğe" ya da "kötülüğe" sürükleyen, iyiliğe sürükledik
Kur-an’da yazılana göre Tanrı dilediğini doğru yola sokar ve dilediğini de saptırandır.Eğer Adem ve Havva şeytana kanıp doğru yoldan sapmışlarsa onları saptıran Tanrı’dır.
İslam kaynaklar~nın bildirm~sin~ gör~ Muhammed, bir g(i kakta giderken Mugıre ve Abbas Ibnı Abdulmuttalib gibi K n so, . . ureyş ·ı ri gelenlerinden bır grup ınsana rastlar ve onlarla konuşın 1 e . . b . Ü . k aya ha lar. Tam bu sırada yanına I nı mm-ı Me tum adında kör zavallı bir adam yaklaşır ve "Ya Resfilullah bana Kur'an oku (Allah'ın sana öğrettiklerinden bir şeyler öğret)" der. Fakat Muhammed onu bu sözlerine aldırış etmez;nüfuzlu kişilerle konuşmasına devam eder.Kör adam dileğini tekrarlar, Muhammed yine aldırmaz. Adam ısrar edince bu sefer Muhammed, onu adeta terslercesine yanından uzaklaştırır. Bu şekilde davranmasının nedeni, konuşmakta olduğu nüfuzlu kimselerin kör adama bakarak, o zamana kadar İslama girmiş olanların çoğunluğunun hep böyle zavallı kişiler olduğunu düşünüp, "Bu dine hep fakirler, zayıflar, köleler (körler) giriyordiye kendisini alaya alacaklarından çekinmesidir.
Biraz önce söylediğim gibi,Muhammed “tek Tanrı”fikrini,Tanrı’nın gerçekten tek olduğuna inandığından değil,esas itibariyle kendisini Tanrı’nın “peygamberi”olarak kabul ettirebilme amacıyla benimsemiştir .
“Peygamber güzel bir kadın görmüş olmasın,hemen dileğine uygun bir ayet iniverir.”
Zeynep’te olduğu gibi veya Safiye
Ömer Hayyam
“…O varlığımızı düzenleyip süsleyen
O bizim neler yapacağımızı da bilen
Demekki işlediğim her günah onun hükmüyle
Öyleyse kıyamette bizi yakmak niye?…
İslamdan çıkanlara ölüm saçan;ne varki insanları”Müslüman” ya da “Kafir”yapan yine bu Tanrı’dır.